Ümitvar
Umman bir çarşaf gibi serilmiş önüme,
Ufukta dumanları çıkan bir baca çarptı gözüme.
Derken ağır ağır yaklaşan bir gemi;
İncitmeden taşıyor sanki sevdiğimi.
Şu durgun denize bak, şu simsiyah duman,
Yıldırım yüklü bulutlarla örtüldü asüman.
Sevdiğimi benden kıskanan sular kabardı,
Duman yükselmeyi bırakıp gemiyi sardı.
Mevc a mevc cûş eden deniz, şimdi sessiz mi sessiz
Uzun bir bekleyiş…galiba ölüm bıraktı beni sensiz.
Çeşmim iki çeşme olmuş, durmaz akıyor,
Balıklar deryayı unutmuş, göz yaşımla yıkanıyor.
Göz yaşlarımı içince yavru balıklar,
Dayanamayıp da hicranıma Allah’a yalvardılar:
"Ya Rabb! Çeşmi çeşme gibi akan şu aşığı,
Kavuştur maşuğuna silinsin alnındaki hüzün kırışığı,"
Dualarına dedim amin, oldum bir ehvar,
Ehveri bekliyorum, Allah’tan ümitvar!
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ülkü
Çamura bulanmış sözcükler
Kulaklarımı kirletiyor
Al onları batır sirkeli suya
Temizleyemezsen at karanlık bir kuyuya
Senin değil onlar, biliyorum
Yüreğinin sesini duyuyorum
Öfkeni yutamamışsın, hazmedememişsin
Anlıyorum
Heyecanını, efkârını
Zorbalık zorluyor insan zekâsını
Ne var ki dostum
Çirkefe taş atarsan çirkefleşir
Köpeği ısırmaya kalkarsan
Köpekleşirsin.
Su damlası kadar yumuşak
İlaç gibi tesirli olsun
Sözlerindeki mana
Ülkün; bayrağı olur
Bayraksızın ansızın
Mutlu oluverirsin.
ÂŞIK SEYHANÎ
Âşık SEYHANÎ
Gabar Dağı
Vatan toprağı bildik bayırını düzünü
Sen teröristlere yurt mu oldun Gabar Dağı?
Kefereye vermedik can üstüne can verdik
Sen haine nasıl kucak açarsın Gabar Dağı?
Yok mu bağrında akrebin, çıyanın, yılanın
Daha sürecek mi “terör bitecek” yalanın?
Laneti ulaşmadı mı geride kalanın
Niçin gebertmezsin hainleri Gabar Dağı
Uludağ’ım Osman’a, Orhan’a gölge olmuş
Bolu Dağı aslana, kurtlara bölge olmuş
Allahüekber Dağı şehide belge olmuş
Yıldız Dağları senden utanır Gabar Dağı
Var mı sözün bayrağa, şerefe vereceğin?
Haine, eşkıyaya lanetli diyeceğin
Yoksa er geç şudur göreceğin, bileceğin:
Canlar bizde vatan için vardır Gabar Dağı!
Şehitlerin kanı bayrakta yaşar, solmaz!
Bayrak dalgalandıkça kansızlar sende durmaz!
Adalar, ovalar duysun: “Bu kan yerde kalmaz!”
Canlar bizde vatan için vardır Gabar Dağı!
Âşık SEYHANÎ
Düşün Biraz!
Vakit akşam,
Düşün biraz!
Neyi?
Seni, beni, bizi...
Dün neredeydin, kiminleydin?
Zihninde ne vardı, yüreğinde ne?
Ya dilinden dökülenler...
Söyleyemediklerin?
Söylediklerin mi Hak'ça idi,
Söyleyemediklerin mi?
Mazluma üzüldügün kadar, zalime direndin mi?
Dur dedin mi arsızlıga, haksızlığa?
Yolsuzluğa, vurgunculuğa engel oldun mu?
Görmezlikten mi geldin,
hayal ettiklerini görmek arzusuyla?
Görebildin mi bakkalın önünden, bakkal yokmuş farz edip gidenleri?
Üstad'ın dediği gibi 'bir pulu dokuz kul paylaşırken
Dokuz pulu bir kulun götürdüğünü,
Görebildin mi?
Duyabildin mi?
Gecede gündüzde, kuytuda köşede,
Neredeyse Arş'a çıkan hıçkırıkları,
Şuh kahkahaların arasından
Duyabildin mi?
Kalbinin sesini,
Allah, Allah dedi mi hiç?
Düşün biraz!
Belki sabah uyanırsın,
Yeniden doğarsın,
Günü karanlığa kör, sağır, dilsiz mi boğarsın?
Düşün biraz...
Âşık SEYHANÎ
Âşık SEYHANÎ