H.Ahmet AKBAŞ çokkkkkkkk güzel bir şiirrrrrrrrrr 2011-03-09
Gül İle Bülbül
Gamze dediğin yanakta iki çukur,
Mutluluktan gülerken gül açarmış.
Seherde aşık sevdiğini bulur,
Kanatlanıp kuş misali uçarmış.
Bülbül bir gül ile gül bahçesinde,
Türküler yakar acı var sesinde,
Gül eser, gül kokar, gül nefesinde,
Güler güler, durmaz yine kaçarmış.
Gül, bülbülü şakımaktan yorunca,
Seher yeli mola verip durunca,
Kızgın güneş gül fidana vurunca,
Utanır pembe gül, al al açarmış.
Gülistanda güller açar gülerken,
Koşar gelir bülbül her sabah erken,
Yeni bir sevgili bulayım derken,
Bülbül gülsüz, gül bülbülsüz yaşarmış.
Bülbülün sevdası düşer de dile,
Şen sesiyle öter durur, susmaz bile
Mor menekşe, bir bülbüle, bir güle,
Garip garip, bakar durur, şaşarmış!
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Ululanmış başlarıyla,
Salkım söğüt saçlarıyla,
Çatık duran kaşlarıyla,
Göklere direktir dağlar.
Lâle ,nergiz, sümbülüyle,
Mor menekşe yazgülüyle,
Al yeşilli örtüsüyle,
Baharda çiçektir dağlar,
Dertlerinden oldum naçar,
Heybetiyle güven saçar,
Yuvasıza bağrın açar,
Kuşlara tünektir dağlar.
Ala geyik böğürünce,
Ayı, tilki görününce,
Kardan örtü bürününce,
Avcıya sürektir dağlar.
Sırtımı verdim onlara,
Kıvrıldım yattım yollara,
Hayat verir pınarlara,
İçimde dilektir dağlar.
Avaz avaz bağırırlar,
Sevdalanır çağırırlar,
Çilelerle yoğururlar,
Bazen de dönektir dağlar.
Ahmet ALPTEKİN
Geçen yıl bu zaman, yani baharda
Çoban olmuştu, köyün davarına.
İlk kuzuyu bu köyde verdi kurda
Sevda ateşi düşünce bağrına.
Sevdalandığı, ağanın kızıydı
Taze, fidan boylu, saçlar topukta
Kız da, kızdı ha! Zühre yıldızıydı
Yaktı garip çobanı bir bakışta.
Ağa kızı sevmek senin neyine
Boşver çoban gel avutma kendini
O kızını verir beyin birine
Yakar ateş inan yandırır seni.
Vazgeçmedi çoban içinden yandı
Karşılık gelmedi ağa kızından
Kızı karşı köyden bir bey aldı
Türküler yakıldı çoban ağzından.
O günden sonra çok ses yankılandı
Dağların yücelen doruklarında
Kayalıklarda göz yaşı yıkandı
Pınarın kaynayan oluklarında.
Sesi duyup ağladı tüm koyunlar
Nağmeyi dinleyen döndü şaşkına
Dağlar, taşlar, sessiz duran yosunlar
Şahit oldular çobanın aşkına.
Yolunuz geçerse bir gün o köyden
Çoban aşkına türküler söyleyin
Bir an sıyrılın dünyadan, her şeyden
Yanık sese kulak verin, dinleyin.
Kamış kavaldan dökülen nağmeler,
Yanan bir yüreğin habercisidir.
Aşkın masumiyetini besteler,
Duyulan yanık çobanın sesidir.
Ahmet ALPTEKİN
Cıvıl cıvıl ses veren koridorlar,
Neden bugün suskun, sessizsiniz?
Yoksa matem mi tutuyorsunuz ne,
Şen şakrak öten kuşlarım nerede?
Çiçek çiçek acan okul bahçesi,
Ya sen neden böyle boş ve sessizsin?
Hani çocuklar al satıp bal satardı,
Çocuklar canımıza can katardı.
Durmadan çın çın öten okul zili,
Bıktın mı . sende mi yoruldun? söyle,
Duymuyorum şakıyan şen sesini,
Mazi oldu yıllarım bundan böyle.
Biliyorum son zilin çaldığını,
Benim için bir daha çalmayacaklar,
Sesleneceğim kimse kalmadı artık,
Gitti, gelmez bir daha şen çocuklar.
Ahmet ALPTEKİN