Eğitim Sitesi

Gitme Şiiri

Gitme

Gitme,
gitme bu kışta kıyamette!
Ne olur
bölek derdi,
Soba önünde!
Birtanem, kadınım,
bahanelerim var anlasana!
Dağları vurdu Kar
Yola indi Canavar
Kapıda Tırnak izleri var.
Gitme
gitme maviye akan gözüm
Yaradanı seversen!
Lapa lapa Pencereme inen
Ayazın, Beyazın aşkına!
Benimkisi,
benimkisi yalvarmak değil Gönül!
Gitme Bahara ne kaldı ki şurada !
Bir hikaye anlatayım ikimize
yüreginin kanyondan düştügü,
yani bir kış vakti, ortalık Tufanken
kadın kocasına;
bıktım senin yoksulluğundan,
yeter artık, Anama gidiyorum der!
Yazıda dizkapak boyu kar,
Baba, on Kilometre ötede.
Yün çorabına Naylon doladı Anne,
ıslanmasın yolumda diye!
Adam yalvarır,
gitme Gönül
ortalık kötü,
havalar berbat,
az daha sabret..

Bebeler sedirde ağlar,
adam yalvar yakar
Gönül takmaz kimseyi
Vurur kapıya tekmeyi,
düşer yollara omzunda çenteyle,
yufkalı dürümle..
Kış Ovaya çöktükce
izler,
yollar,
kaybolur biiir bir!
Düzde yolunu şaşırır
yer arar sıgınmaya , isterseTilki deliği olsundu!
Uzakta koşusan karaltıları görür.
Rüzgar karı savurdukca
Kirpiği kirpiğine iner!
Rasğele yürüürde yürür
O Karaltılar şimdi karşısında..
Buza çalan Gözünü yavaş yavaş açar
Kurt sürüsüydü ölüm hizasında hırlayanlar… Son

Şimdi oralarda bu Aya,
Gönül Ayı geldi derler!

Zemheri indi ortamıza
dün geceden beri,
Sevdigim,
Muhanettim
yoksul yanım
solum
onmazım
kiymetim
kıyametim
Keşke gönül kışımız olmasaydı bari?

Haydar Metin

Haydar METİN Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Haydar METİN Şiirleri:

Gitme

Gitme,
gitme bu kışta kıyamette!
Ne olur
bölek derdi,
Soba önünde!
Birtanem, kadınım,
bahanelerim var anlasana!
Dağları vurdu Kar
Yola indi Canavar
Kapıda Tırnak izleri var.
Gitme
gitme maviye akan gözüm
Yaradanı seversen!
Lapa lapa Pencereme inen
Ayazın, Beyazın aşkına!
Benimkisi,
benimkisi yalvarmak değil Gönül!
Gitme Bahara ne kaldı ki şurada !
Bir hikaye anlatayım ikimize
yüreginin kanyondan düştügü,
yani bir kış vakti, ortalık Tufanken
kadın kocasına;
bıktım senin yoksulluğundan,
yeter artık, Anama gidiyorum der!
Yazıda dizkapak boyu kar,
Baba, on Kilometre ötede.
Yün çorabına Naylon doladı Anne,
ıslanmasın yolumda diye!
Adam yalvarır,
gitme Gönül
ortalık kötü,
havalar berbat,
az daha sabret..

Bebeler sedirde ağlar,
adam yalvar yakar
Gönül takmaz kimseyi
Vurur kapıya tekmeyi,
düşer yollara omzunda çenteyle,
yufkalı dürümle..
Kış Ovaya çöktükce
izler,
yollar,
kaybolur biiir bir!
Düzde yolunu şaşırır
yer arar sıgınmaya , isterseTilki deliği olsundu!
Uzakta koşusan karaltıları görür.
Rüzgar karı savurdukca
Kirpiği kirpiğine iner!
Rasğele yürüürde yürür
O Karaltılar şimdi karşısında..
Buza çalan Gözünü yavaş yavaş açar
Kurt sürüsüydü ölüm hizasında hırlayanlar… Son

Şimdi oralarda bu Aya,
Gönül Ayı geldi derler!

Zemheri indi ortamıza
dün geceden beri,
Sevdigim,
Muhanettim
yoksul yanım
solum
onmazım
kiymetim
kıyametim
Keşke gönül kışımız olmasaydı bari?

Haydar Metin

Haydar METİN

Elveda Hayallerim!

Mayıs´ın ılık Rüzgarıydı
Pencereme üfüren..
Aşkların en asi, en güzeli
Flamingo
Gloksinya
Barış çiçeği..
Barış çiçeğim, Tül Perdemden el sallar
sevdamın kondugu karşı Balkona!!

Günü ömürden çalan Sabahta,
Sokaklara iner
Seyyar Kör Hamdi,
Eskici Naci abi,
Hurdacı Arap Sefer
Tezgahı Caddeye yapışanların
Omzundan acı hayat,
Ellerinden Bayat Ekmek, hiiiç düşmedi!
Gecenin bir vaktinde kadehler kırıldı,
Muhayyer Kürdi makamında
Gayri dayanamam ben bu hasreti
Zeki Müren´den her dinledikce!!

Ben,
Ben damla damla düşüyorum keskin sirkeme.
Küpüme zararlıyım biliyorum, biliyorumda
ne halt edecegim şimdi?
Böyle çıplaaak, böyle kimsesiz?
Bazen alıp başımı gitsem diyorum!
Kimsenin bilmedigi
Haritada görükmeyen yerlere!
Kimbilir, belki şansım oralarda açılırda,
bir sevdigim olur..
Demin seyrettigim yerli filimdeki gibi!
Halk ekmeginin arasına
iki dilim Helva seriyorum,
tam o sıra,
Beyaz elbiseli yalan umutlarım
göz bebegimi, Kirpigimle deliyor!

Hafta sonu Abbasağada,
Keman dinletisine, Gitarla eşlik eder
Rakımın son damlasında,
Gönlümün yosması, Besiktaş´ta!
Yere çömelen sarmaş dolaşa,
Kanapede Bira yutan yoldaşa!
Kadife sesine sevdam yapışsa,
Gün doğdu hep uyandık,
Stadtlara dayandık diye bir bagırabilsem!
Ööff Öfff,aşk ne güzel, ne güzel!
Siyahımdan Beyazıma!

5 gündür yorgunum
Bir günüm 10 yıl gibi?
Ne yani, 50 yaşındamıyım şimdi?

Parkın Erikli Zerdali kokusudur, yakamı tutan..
Ben ne ötelere gider, nede buralarda yeterim.
Lodos düşlerimi vurmuş birkere!
Paldır palas göçüyor içim!
Bu Kalp atışımı bozan,
kulagıma zonkluyan kiimm kimm?
Islık çalar en kalabalıkta kimsesizligim!
Vakit bu Vakit diyor, eli Tırpanlı veda busesi
bitmez tükenmez sandıgım ömrüme!

Elveda hayallerim!
Elvada!
Gün yüzü görmemiş yitik sevdalarım!
Elveda!
Elveda!

Haydar Metin

Haydar METİN

Ince Sızım

Ince Sızım,

Konya Ovasında gökyüzü, uçsuz bucaksız gibi!
Toprak, taa bin metre öteden
kendine gömülü yumurtayı görecek kadar, düz ve bereketlidir.
Hele Bahar gelmeye görsün
Kadınlar Tuman üstü Önlükleriyle,
komşu tarlalara,
Çentelerinde azıklar
Ellerinde Keçi boynuzu saplı bıçaklarla
Gün dönümüne dek
Yemlik,Cırtlık,Madımak toplamaya çıkarlar ..

Karasaban,
Pulluk,
Traktörler
Ovanın karnını yardıkca
Yılan,
Fare,
Börtü böcekler, geç kalan bahara söver
Leylekler meydan okur topuna.
Ayrık otlu Keseklere
ince uzun bacaklarıyla bastıklarında..

Koca gövdeli, gözü gagasına yakın
Ali avazlı Semahın Sultanları,
ölüm bulutlarına aldırmadan
uçup gider Obalar üzerinden
Bıldırın dans edip Cem durduğu havzalara!

Bozkırın, egri büğrü çatısız evleri
Yazın kavurucu sıcağında,
kendini Gedavet rüzgarıyla soğutur..
Yamaçta Üzümler çoktaan yetmiş bile!
Bağ evleri huymalık gibi
yine dağıtmış birileri gece gece ortalığı!
Saçayağı,
Maşa,
Tencere ve kalaysız kaplar,
kapı önüne rastgele atılmış,
Tavus babanın, Meram bağlarının birinde.

Gök,kendi içinde karardı!
Vuruyor kendine,
gürültülü Sarı zikzaklar, uzaklarda bir yerlere
taa Sulakyurt´un oralarına düşüyor!.

Kurumuş otlar, yağmur öncesinde
ince hortumlar içinde havada uçuşuyor!
Telaşa çorak dam üstlerinde,
oradan oraya koşuyor Kalekışla´da!
Tumanlı kadınlar Hedikleri,
Naylon ve kilimlerle örtüyorlar
Bulutlar iyice karardı
Toprağa yapıştı
Gök delindi
Şimşek çaktı
Deli Hacca
kulağını kapatıp
yere çömelip, üç defa üç saydı
Yıldırım elli metre ötedesinde, yüz yıllık çınarı vurdugunda!
Korku dile geldi ,
“Yarabbi, Bismillah, Bismillah! ”

Meram bağlarından yüklediği kokuları yüreğine serpip
Bozkırı aşıp giden Telli Turnalara,
Yaralı yüreğiydi yalvaran,Kaleli bir Gelinin!
“Aliyi seversen 3 kere dönde git“ dedi titrek sesiyle!
Bahtı çile yumagına dolanan
kaderi, yazıda yabanda sevdam,
Avurdunu avcuna alıp Kerpiç Duvara yaslandı
Gözü seyriyor Ovaya!
Ince sızılı selamını,
kalın sesli kuşların kanadına dolayıp
bir türkü tutturdu kimsesiz
Dağların, dağların ardindaki hasretine!

'Allı Turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle'

Haydar Metin

Haydar METİN

Gitme Şiiri