Şişmanlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Şişmanlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gelişmek, Kökelmek, Semirmek, Toplanmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Lüzumlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım

Şıkırdamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak, Parlamak

Canan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili

Hırdavatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşportacı, Nalbur

Avanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi

Kalpsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merhametsizlik

Kot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakım

Derdest Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek, Yakalamak

Kombinezon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek, Düzenleme, Tertip, Kolsuz Entari

Efendilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usluluk, Terbiyelilik, Kibarlık, Ağırbaşlılık, Neciplik

Benzeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakın

Tıpkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tam, Tamamıyla, Tıpatıp, Özdeş, Ayrımsız, Tam Benzeri

Şişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Utanmak

Ölü Doğmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek

Koşum Takımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşum

Kaptan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efe

Başörtü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Örtüsü

Ensesi Kalın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin

Haczetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek

Üniversite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darülfünun, Birdem, Fakülteler Birliği

Yandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak

Lakırdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu

Sınalgı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Televizyon

Arife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Gün, Bir Önceki Gün

Öğe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Unsur

Fındıkkıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın

Kıpı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Eğlence, Alay

Pilleken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basamak

Elit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin

Embriyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt, Oğulcuk

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü