Sınalgı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sınalgı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Televizyon

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Şasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve; Otomobil İskeleti

Tamamlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmek, Bağlamak, Tümlemek

Yazmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Kaydetmek, Sermek, Söylemek, Haber Vermek

İdea kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir

Tiroit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalkanbezi

Branş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Dal, Kol, İhtisas

Affetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Şefaat

Ekalliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Azlık

Lületaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskişehir Taşı, Denizköpüğü

Aşikâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus

Cücük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Tomurcuk, Civciv

Söylev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nutuk, Hitabe

Halihazır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimdiki Durum, Bugünkü Durum

Mükellef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü

Başarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffakiyet, Sükse

İştiha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştah

Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak

Kanaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, İnanç, Kanı, Kanıklık, Soğum, Yetinme, Doyum

Burağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hortum

Gaga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Dimdik

Ön Deyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet, Ön Söz

Leopar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böbür, Pars

Restore Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak

Cerh Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaralamak

Cariye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halayık, Köle, Esir, Hizmetçi, Keniz

Esir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava, Köle, Tutsak, Kul

Müellif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Eser Sahibi

Bey Soylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asil

Fayton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koçu

Atlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Aldatmak, Ekmek, Paketlemek, Savmak, Savsaklamak, Savuşturmak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü