Derdest Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Derdest Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Paketlemek, Yakalamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yetinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avunmak, Kalmak, Kani Olmak, Kanmak, Kifayetlenmek, İktifa Etmek

Savsa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır, Aheste

Nişangâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hedef, Bakıncak

Çat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavşak, Köşe Başı, Dar Vadi, Dağ Geçidi

Kareli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damalı, Damalı, Satrançlı

Çakırdoğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakır, Toğrul

Munsap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Kavşak

Keşiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karabaş, Rahip

Başörtü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Örtüsü

Çalma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit, Makas

Yağdırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek

Haricî İşler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Hariciye

Galat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlış, Uyduruk, Hata

Osmoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçişme

Kiralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek

Yol Azığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk

Etraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar

Zahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen

Oturuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak

Motifsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgesiz

Sâika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Yıldırım

Kör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü

Tevazu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik

Suistimal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk

Kol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak

Sıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesafet

Saadet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk, Mut, Ongunluk

Gereksemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtaç Olmak

Şapşal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala, Özensiz

İmge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Hayal, İzlenim, Hülya, İmaj

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü