İşlev kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İşlev kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kravat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı

Alıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera

Hristiyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsevi, Nasrani

İsticvap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sorgu

İntihap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçim, Seçme

Müzaheret Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek

Gaseyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç Bulantısı, Kusma

Yük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev

Yiyici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obur, Mürtekip, Mürteşi

Neva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses

Ödev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet

Başkaldırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Ayaklanma, Kalkışma, Başkaldırma, Karşı Gelme, Kozgalan

Tahassür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özleyiş, Özlem, Pıhtılaşma

Yöre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay

Küstahça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küstah

Meraklanan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütecessis

Liralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lira

Geçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Yürürlükte Bulunan, Sayılı, İleri Gelen, Makbul

Bitiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici

Bordro kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel, Siyahe

Bildik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış

Atfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yastamak, Dayamak, Yüklemek, Yöneltmek, Çevirmek, Vermek

Hekim Hakkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vizite

Azami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük

Künde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Köstek, Oyun, Tuzak

Peyda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık

Dandini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Düzensiz, Karmaşık, Darmadağın

Show kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri

Yaraştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tensip

Prova kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Sınama, Yoklama, Pruva

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü