Pekişmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Pekişmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Hasır Otu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saz

İtimat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emniyet, Güven, Güvenç

Maharetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Usta

Mesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü

Yoğuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teksif Etmek

Hürmet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymak

Takanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı

Vaziyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer

Kara Tahta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Tahta, Yazı Tahtası

Editörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayımcılık

Amansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsafsız, Acımasız

Müteahhit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci

Küpe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırga

İhtilal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim

Yönetmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör

Aranje kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme

Efkârsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız

Koordinasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdüm, Alakalandırılma, Alakalandırma

Rezonans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim

Kısaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Budamak, Kasmak, Özetlemek

Sözleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Kontrat, Mukavele, Akit, Bağıt

Günortada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğleyin

Numara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakam, Ölçü, Sayıt, Oyun, Hile, Düzen, Dalavere, Yalan, Sayı, Not

Organizatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemeci

Kâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, İş, Kazanç, Menfaat, Meyve, Ticaret, Yarar

Mühürdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı

Havadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayı, Torpil, Velinimet, Havası Bol, Yeleken, Yeles

Nevroz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirce, Sinir Sayrılığı, Sinir Hastalığı

Tapon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık, Niteliği Düşük

Çıkışmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetmemek, Eksik Kalmak, Az Gelmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü