Çıkışmamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çıkışmamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yetmemek, Eksik Kalmak, Az Gelmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Mübareze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Mücadele

Yâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili, Dost, Tanıdık, Yardımcı

Büyültmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak

Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza

Toy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet

Netice kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç

Kıpramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıpırdamak

Boran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırtına

Dragon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan

Dermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek

Hissi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal

Hicviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yergilik

Taslak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kroki, Şema, Müsvedde, Karikatür, Eskiz

Patlatılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak

Yalnız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Ama, Bir, Hemen, Sade, Salt, Tenha, Şu Kadar Ki

Takdim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Tanıştırmak, Tanıtmak

Buhran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım, Kriz, Bunluk

Enternasyonal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beynelhalk, Uluslararası, Beynelmilel

Sıkılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak

Print kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskı

Tıfıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy

Hükümdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halife, Padişah

Geçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh, Hat

Muttali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Agâh, Haberdar

Tekdir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak

Çıngırdak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıngırak

Pırıltılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak

Çocukbilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji

Mefruşat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik

Katarsis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arınma

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü