Onay kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Onay kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Çilenti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serpinti

Aranmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırılmak, Yoklanmak, Arzu Edilmek, Özlenmek

Sınıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas

Düşey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakuli

Borçlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedeyyün Etmek

Pesimist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser

Tecennün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek

Yar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçurum, Yer Yarığı

Hâkimiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Hüküm

İçtimaiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamu

Cep Bıçağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakı

Doğa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiat, Natür, Huy

Denemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Sınamak, Tecrübe Etmek

Müteahhitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenicilik, Bağıtçılık

Beyincik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağçe

Vaktizamanında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vaktiyle

Nötralizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlaştırma, Yüksüzleştirme

Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak

Fasih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık

Bölen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksumunaleyh

Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek

Madem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mademki

Vınlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak

Çepine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama

Soğurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emmek

First Lady kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım

Sanrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birsam, Halüsinasyon

İstimzaç Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sormak

Pencere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cam

Alelacele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Çarçabuk, İvedilikle

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü