First Lady kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

First Lady kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Başhanım

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Dillendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntak

Kaynaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak Kaynak, Gayzer

Çakozlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak

Klasikleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşme

Yerden Bitme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türedi

Komplike kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Çatak, Karmaşık

Kıvanç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Haz, Övünç, Güvenç, İftihar, Mefharet

Lengüistik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil Bilimi

Kuzguni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara

Utanmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Kepaze, Pişkin, Yüzsüz, Sıkılmaz

Yıkışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güreşmek

Köy Yeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köy

Kürtaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazıma, Uşak Saldırma, Uşak Salma

Hayal Meyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli Belirsiz

Mertebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Kat, Rütbe, Safha, San, Basamak, Yalım

Haysiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, İtibar, Onur, Saygınlık, Şeref, İtibar, Yalım, Iz Saygısı, Aygınlık

Çor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası

Yemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek

Anlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek

Alay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye, Zurba, Kortej, Hep, Bütün, Küçümseme, Tüm, Herkes, Bayram, Lağ, Meze, Söz

Nazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Göz, Göz Değme

Şehbender kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konsolos, Elçi

Ahbaplık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk, Hususiyet, Ünsiyet

Ay Balta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teber

Kartvizit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kart

Metamortizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma

Yörünge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahrek

Abidik Gubidik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk

Sinirsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabi

Merhametsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü