Nezdinde kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Nezdinde kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yanında, Katında

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Gebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı

İçecek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçilecek, İçki, Meşrubat

Mızraklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargılı

Sermedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bengi, Sonsuz

Turfa Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek

Hilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaftan

Ahlaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefil, İffetsiz, Namussuz, Düşkün, Soysuz

Leğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havsala

Misafirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konukluk

Tertip Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek

Arak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ter

Elektron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çınca

Müsaade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, İzin, Ruhsat, Yarış, Yarışma

Köhne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız

Hengâme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele

Korkulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Kritik, Netameli, Tehlikeli, Vahim

Yayınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Tüymek, Dağılmak, Yaynıkmak, Caymak, Katlanamamak

İtidal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilım, Soğukkanlılık, Aşırı Olmama, Ölçülülük

Onat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özenli, Düzgün, Muntazam, Yarar, Salih, Ahlaklı, Uygun

Üzere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse

Müdavim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı

Kısaboy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur

Tabiatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık

Istılahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terimsel

Vesikalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgeli, Ersek

Basit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan

Renkküre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kromosfer

Babayiğit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mert, Güçlü, Yürekli

Evli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteehhil

Modernizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenileme, Çağcıllama

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü