Mutasarrıf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Mutasarrıf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kullanıma

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tamam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Eksiksiz, Tüm, Olur, Doğru, Evet, Oldu, Peki

Himaye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak

Çor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası

Mecburiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor

Difteri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşpalazı

Kasvet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Gam, Hüzün, Keder

Sıhhi İmdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım

İmalat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretim (ler)

Azimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı

Dinsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dini

Saklanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz

Boğaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan

İlginç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enteresan, Tuhaf, Garip, Meraklı

Kontrol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi, Denetim, Muayene, Nezaret, Yoklama, Denetleme

Sinirbilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji

Siyasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Politika, Siyaset

Aksama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza

Akşamcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş

Tüzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki

Mühlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel

Destek Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı Olmak

Kızanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Domates

Dizdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kale Bekçisi

Yutturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak

Aksan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Vurgu

Okur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kari

Hınç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hırs, Kin, Öfke, Gayz

İzlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak

Kedersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acısız, Tasasız

Medenilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygarlık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü