Çor kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çor kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hastalık, Dert; Sığır Vebası

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Nezih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Ahlaklı

Omuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiğin, Dal

Ön kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre

Bayağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz

Baba Tatlısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şambaba

Tedavül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Sürüm, Geçerlik

Yetki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salahiyet, Hak, Mezuniyet

Mısra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dize

Yuvarlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değirmi, Tombul, Toparlak, Tekerlek, Müdevver, Küre

Bozgunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun

Fıttırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek

Afet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet

Veraset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, İrsiyet

Vıyıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vınlamak

Seda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün

Sese Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak

Her Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Sürekli, Devamlı, Hemişe

Derebeyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba

Rezillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet

Seviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzey

Susmalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakkısükut, Sus Payı

Vekâlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik

Emel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Amaç, Gaye, Erek, Maksat

Safa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Şenliği; Eğlence

Sıkıştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik

Yol Sakçısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi

Küflenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küf Atmak

Spiker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu

Yavuzlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek

Kadın Berberi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü