Kuşatmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kuşatmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Hâl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan

Tığ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biz, Kılıç

Edip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Edepli, Terbiyeli, Çelebi

Salıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek

Telkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı (Düşünce) Aşılama, Kulağına Koyma

Metfen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar

Kültürfizik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jimnastik

Üreme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenasül

Mıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mismar, Üvendire

Büzüktaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar

Kaybetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi

Girmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Başlamak, Bulaşmak, Buyurmak, Dönüşmek, Erişmek, Fethetmek, Geçmek, Girişmek, Kaçmak, Katılmak, Sığmak, Ulaşmak, Vurmak

Vukufsuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik

Otorite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkili, Yetke, Sulta, Erke

Üstüne Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek

Göymek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak

Şayi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın

Cansiperane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canını Verircesine, Özveriyle

Fiskos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pıçapıç

Kefenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekfin Etmek

Kundak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dipçik, Fesat, Fitne

Koloniyalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik

Dumanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sisli, Bulanık, Puslu, Sarhoş

Cevahirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu

Takkadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Hemen

Yaradılıştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğuştan, Taban, Tabiaten

Bölmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek

Sırça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cam

Dolanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçim

Şelâle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Çavlan

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü