Kılavuz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kılavuz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mürşit, Öncü, Rehber

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Dikici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi

Çekiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek

Yıkanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çimmek

Nadim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişman

Deşikaçan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Delgeç

Kemiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik

Övünme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurur, İftihar, Kıvanç, Övünç

Çalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet

Er Avrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı

Mahdutlaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak

Tertip Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek

Tapıncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Put

Global kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küresel, Toptan

Yaşama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Can

Tabii Afet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket

Endeksli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı

Anayasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel

Derlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Düzenlemek, Biriktirmek, Dermek, Tedvin Etmek

Bozdurtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak

Zamanlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplamak, Nazara Almak

Karalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek

Sınık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırık, Bozuk, Çıkık; Dağınık, Perişan

Tanışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanış Olma

Bina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatı, Yapı

Abra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Yük

Nöbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defa, İş, Kez, Sıra, Keşik, Kezik, Gezek, Yüksek Ateş

Katil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme; Cani; Öldürücü, Ölüme Neden Olan

Bağlaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müttefik

Kesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek, Durgunluk, Yokluk, Kıtlık

Kök Salmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü