Gıdık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Gıdık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gerdan

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Rüzgârlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Savurmak

Müteveffa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölü

Kayın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayın Ağacı

Yavuzlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek

Portmanto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Askılık

Helezoni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarmal

Tespit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Saptamak, Vermek

Kalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keyfiyet, Nitelik, Vasıf

Kompetan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Yetkili

Trençkot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmurluk

Büzüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Kırışmak

Deneyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübe

İhtisas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık, Branş, Dal, Duygu

Cebren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla

Demir Kazık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutup Yıldızı

Çaylak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toy

Demeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyanat

Yer Yağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Petrol

Münferit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına

Abramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek, İdare Etmek

Sonbahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz

Hafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı

Sürrealizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçeküstücülük

Kefaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyet

Güveni Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak

Vatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurt, Sıla, Memleket

Lağvedilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek

Prim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül

Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak

Yasaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Menetmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü