Günorta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Günorta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öğle

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ondalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşar, Aşari

Kerhen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstemeyerek, İğrenerek, Gönülsüz, Tiksinerek

Bitik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşık, Fena, Kötü, Yapışık

Haklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakkından Gelmek, Bozmak, Kırmak, Yenmek, Perişan Etmek

Kentsoylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burjuva

Sütun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek

Ortaklaşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte

Bahsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Söz Söylemek, Söz Etmek, Temas Etmek

Demir Hat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu

Bağlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep

Bunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey

Kendi Kendine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden

Günçiçeği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayçiçeği, Güne-Bakan, Gündöndü

Toka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmalık; El Sıkışma

Sıyga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kip

Tarhana Çorbası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarhana

Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık

Balkır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı, Şimşek

Yavaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif

Hırsız Anahtarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maymuncuk

Havale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlama, Devretme, Yüzetme, Göçürme

Fason kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesim

Zaruri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Mecburi, Elzem, Gerekli

Afsun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Sihir, Efsun, Füsun, Bağı

Sanatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artist, Sanatkâr, Usta

Muhtariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Otonomi

Kekre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımtırak, Ekşimsi, Buruşturucu

Koyuverme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mola

Show kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri

Ebedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Bengi, Ölümsüz, Bitmeyen

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü