1. Üstüne düşmek, zorlamak.
2. Üstüne almak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
cömert kelimesinin mecaz anlamı Verimli.
berhava etmek kelimesinin mecaz anlamı Bitirmek, yok etmek.
aslan kelimesinin mecaz anlamı Gürbüz, cesur ve yiğit adam.
tertipli kelimesinin mecaz anlamı Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış.
karabaş kelimesinin mecaz anlamı Evlenmemiş, evlenmek istemeyen adam.
komprime kelimesinin mecaz anlamı Bir konuyla ilgili olarak derinliği olmayan kalıplaşmış bilgi.
alaylı kelimesinin mecaz anlamı Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı.
kalafatlamak kelimesinin mecaz anlamı Çeki düzen vermek.
kubarmak kelimesinin mecaz anlamı Çalımlı bir tavır takınmak.
alaşağı etmek kelimesinin mecaz anlamı Kötülemek, değersiz göstermek.
gırtlak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yiyip içme. 2. Ses rengi, yapısı.
misyoner kelimesinin mecaz anlamı Kendini herhangi bir düşünceyi, bir ülküyü yaymaya adayan kimse.
iğne kelimesinin mecaz anlamı Dokunaklı söz.
ateşli kelimesinin mecaz anlamı Taşkın duygularla dolu, heyecanlı, coşkun, coşkulu.
kalafat kelimesinin mecaz anlamı Onarma, tamir etme.
kadem kelimesinin mecaz anlamı Uğur.
not almak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin niteliğiyle ilgili bir karar verilmek.
ulaşmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi elde etmek, o şeye erişmek.
inhisar kelimesinin mecaz anlamı Tek başına sahip olma.
kâhyalık kelimesinin mecaz anlamı Üstüne gerek olmayan işlere karışma hali.
uydu kelimesinin mecaz anlamı İşlerini ve davranışlarını daha güçlü birinin isteğine uyduran (devlet, kurum, kimse).
konsantre olmak kelimesinin mecaz anlamı Bilenmek.
dava kelimesinin mecaz anlamı 1. Sorun, mesele. 2. Ülkü.
halife kelimesinin mecaz anlamı Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse.
tasfiye kelimesinin mecaz anlamı Türlü sebeplerle birçok kimsenin görevine son verme.
yoksul kelimesinin mecaz anlamı İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz.
karın ağrısı kelimesinin mecaz anlamı 1. Çekilmeyen, sevilmeyen kimse. 2. Adı, niteliği bilinmeyen şey. 3. Huzursuzluk, rahatsızlık veren iş, olay veya düşünce.
budala kelimesinin mecaz anlamı Bir şeye aşırı ölçüde düşkün.
arka kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin gizli, bilinmeyen yüzü, iç yüz. 2. Kayıran kişi, kayırıcı, koruyucu.
el ense etmek kelimesinin mecaz anlamı Yenmek, mağlup etmek.