kalafat kelimesinin mecaz anlamı

kalafat kelimesinin mecaz anlamı:
Onarma, tamir etme.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

ders kelimesinin mecaz anlamı 1. Akıl öğretme veya öğretilme. 2. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret.

derinlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konunun veya durumun özü. 2. En duyarlı nokta. 3. Karanlık, bilinmeyen dönem.

ilişmek kelimesinin mecaz anlamı Değinmek, sözünü etmek.

endaze kelimesinin mecaz anlamı Ölçü.

esnetmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Usanç vermek. 2. Katılığını gidermek.

aforoz kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplumun dışlaması.

kumpanya kelimesinin mecaz anlamı Kafadarlar takımı.

vadi kelimesinin mecaz anlamı Çalışma alanı, tutulan yol, benimsenen tarz.

düşeş atmak kelimesinin mecaz anlamı Umulmadık bir başarı kazanmak.

kör kelimesinin mecaz anlamı 1. Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan. 2. Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan. 3. Duyarlığını yitirmiş.

süprüntü kelimesinin mecaz anlamı Bayağı ve aşağılık şey ya da kimse.

açmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. 2. Geçit sağlamak.

rota değiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Tutumunu değiştirmek, izlediği yoldan ayrılmak.

yokluk kelimesinin mecaz anlamı Fakirlik, yoksulluk.

bülbül kelimesinin mecaz anlamı Sesi çok güzel olan kimse.

yumruk kelimesinin mecaz anlamı Baskı.

değişmek kelimesinin mecaz anlamı (Olumsuz biçimiyle) Çok değer vermek.

uyumak kelimesinin mecaz anlamı 1. İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek. 2. Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek.

kısıtlamak kelimesinin mecaz anlamı Sınırlamak, daraltmak.

çaylak kelimesinin mecaz anlamı Toy, tecrübesiz, acemi.

sürüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek. 2. Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak. 3. Kötü bir duruma, sona doğru götürmek. 4. İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek.

bilmece kelimesinin mecaz anlamı Bilinmeyen şey, muamma.

çatallı kelimesinin mecaz anlamı İki veya daha çok olasılığı olan.

sürtüşmek kelimesinin mecaz anlamı İki kişi birbiriyle geçinememek, bir konuda anlaşamamak.

çifteli kelimesinin mecaz anlamı Tek durmaz, şuna buna çatan veya sakar olan (kimse).

rest çekmek kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda sert ve kesin olarak son sözü söylemek.

koşutluk kelimesinin mecaz anlamı Olay, düşünce vb. arasında benzerlik bulunması durumu.

yemlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Alımsa, rüşvet. 2. Kumarda her zaman yitiren kişi. 3. Karşılıksız geçim sağlanan yer ya da kimse.

yapkın kelimesinin mecaz anlamı Sarhoş.

sapıtmak kelimesinin mecaz anlamı Saçmalamaya başlamak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü