yörüklemek kelimesinin mecaz anlamı

yörüklemek kelimesinin mecaz anlamı:
1. Ağır bir işi, yapsın diye birine vermek.

2. Üstüne atmak, yastamak, inat etmek.

3. Bir yükümlülük altına sokmak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

sıyrık kelimesinin mecaz anlamı Utanması olmayan.

boğmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Aldatıp malı pahalıya satmak. 2. Silik bir duruma getirmek, bastırmak. 3. Tamamıyla kaplamak, sarmak. 4. Bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek. 5. Bunaltmak.

helal kelimesinin mecaz anlamı Nikahlı eş. Bir şeyin hak olması.

kudurmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek. 2. Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak. 3. Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek. 4. Çok kızmak, öfkelenmek.

virüs kelimesinin mecaz anlamı Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağandışı çalışmasına neden olan yazılım.

sızmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yorgunluktan kendinden geçerek uzanıp kalmak. 2. Bir topluluk ya da örgütün arasına karışmak.

kaynak kelimesinin mecaz anlamı Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi.

alev kelimesinin mecaz anlamı Aşk ateşi.

tampon kelimesinin mecaz anlamı Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken.

komple kelimesinin mecaz anlamı Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel.

büyütmek kelimesinin mecaz anlamı Abartmak, mübalağa etmek.

sükse kelimesinin mecaz anlamı Gösteriş, çalım, ilgi çekecek durum.

soğumak kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı olan sevgisi veya bir şey için duyduğu istek, coşku kalmamak.

patlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek. 2. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek. 3. Aşırı tepki göstermek. 4. Ansızın bir gürültü duyulmak.

alaca kelimesinin mecaz anlamı Gizli yön, kötü huy. Güvenilmez kişi.

filozof kelimesinin mecaz anlamı Olayları hoşgörücü bir anlayışla karşılayan (kimse).

keşif kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin.

fırıldak kelimesinin mecaz anlamı 1. Dolap, düzen, hile. 2. Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen (kimse).

şeytan kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse. 2. Çok kurnaz, uyanık (kimse).

dama taşı kelimesinin mecaz anlamı Sık sık bir yerden başka bir yere giden veya atanan kimse.

firavun kelimesinin mecaz anlamı Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kimse.

yağmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yaprak, toz, kurşun vb. yüksekten çokça düşmek. 2. Üst üste ve çok gelmek

akraba kelimesinin mecaz anlamı 1. Oluşmaları bakımından kaynakları özdeş olan şeyler. 2. Biri ötekinin sonucu olan şeyler.

açı kelimesinin mecaz anlamı Bakış, görüş, anlayış biçimi.

gerdan kırmak kelimesinin mecaz anlamı Boynu, başı geriye oynatarak büyüklük taslar bir durum almak.

saklamak kelimesinin mecaz anlamı Korumak, esirgemek.

şahbaz kelimesinin mecaz anlamı Çevik ve becerikli.

çeki kelimesinin mecaz anlamı Üzüntü, sıkıntı.

öküz kelimesinin mecaz anlamı Bön, görgüsüz ve yeteneksiz kişi.

aşındırmak kelimesinin mecaz anlamı Bir yere pek çok gidip gelmek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü