Uydurup söylemek veya söylenmemesi gereken şeyi açığa vurmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
körelmek kelimesinin mecaz anlamı Değer, önem veya yeteneğini yitirmek.
sahneye çıkmak kelimesinin mecaz anlamı Kullanılmak, görünmek, ortaya çıkmak.
beşaret kelimesinin mecaz anlamı Çok çirkin ve biçimsiz şey.
iman etmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlü bir inanç duymak.
cennet kelimesinin mecaz anlamı Çok güzel yer.
kavruk kelimesinin mecaz anlamı 1. Zayıf. 2. Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememiş olan.
parlak kelimesinin mecaz anlamı Göze çarpacak kadar başarılı.
tapınmak kelimesinin mecaz anlamı Çılgınca sevmek.
aktör kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olayda etkisi veya katkısı olan kimse.
antika kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü, her zaman rastlanamayacak kadar şaşırtıcı, olağana aykırı; acayip, garip, tuhaf. 2. Artık modası geçmiş olan, oldukça eski.
banker kelimesinin mecaz anlamı Çok zengin.
serinlemek kelimesinin mecaz anlamı Biraz avunarak sıkıntısı dağılmak, rahatlamak.
dünya kelimesinin mecaz anlamı Duygu, düşünce ve hayal âlemi.
köşebaşı kelimesinin mecaz anlamı Önemli makam.
virüs kelimesinin mecaz anlamı Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağandışı çalışmasına neden olan yazılım.
maske kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin gerçek niteliğini gizlemek için üstüne örtülen başka şeyler. 2. Aldatıcı görünüş.
avukat kelimesinin mecaz anlamı Üstüne vazife olmadığı, gerekmediği halde başkasını savunmaya, onun adına konuşmaya kalkışan kişi.
domuz kelimesinin mecaz anlamı Hain, aksi, ters, inatçı.
kebap kelimesinin mecaz anlamı 1. Yanmış, yanık. 2. İşlerin düzgün gitme durumu.
ziftlenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir işten kendine yolsuz olarak kazanç sağlamak.
karambol kelimesinin mecaz anlamı Çarpışma, birbirine çarpma, karışıklık.
vadesi gelmek kelimesinin mecaz anlamı Ömrü sona ermek, eceli gelmek.
sarkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yolunu uzatmak. 2. Taciz etmek, rahatsız etmek.
arşınlamak kelimesinin mecaz anlamı Amaçsız, geniş adımlarla dolaşmak.
çok yönlü kelimesinin mecaz anlamı Birçok konuda bilgi ve çalışması olan.
budala kelimesinin mecaz anlamı Bir şeye aşırı ölçüde düşkün.
Kâbe kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin taptığı, kutsal saydığı yer.
kazanç kelimesinin mecaz anlamı Yarar, çıkar, kâr.
kırpmak kelimesinin mecaz anlamı Kesinti yapmak, tutumlu davranmak.
yokluk kelimesinin mecaz anlamı Fakirlik, yoksulluk.