sarkmak kelimesinin mecaz anlamı

sarkmak kelimesinin mecaz anlamı:
1. Yolunu uzatmak.

2. Taciz etmek, rahatsız etmek.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

maşa kelimesinin mecaz anlamı Başkasınca bir işe araç edilen kimse.

kıvranmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acı çekmek, üzülmek. 2. Bir şeye çok ihtiyaç duymak.

köprü kelimesinin mecaz anlamı İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey.

akşam güneşi kelimesinin mecaz anlamı Ömür sonu.

esnaf kelimesinin mecaz anlamı Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse.

yağmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yaprak, toz, kurşun vb. yüksekten çokça düşmek. 2. Üst üste ve çok gelmek

yük kelimesinin mecaz anlamı 1. Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev. 2. Tedirginlik veren şey, engel.

tufan kelimesinin mecaz anlamı 1. Şiddetli yağmur. 2. Çok yoğun veya şiddetli şey.

sırıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çirkince kendini belli etmek.

terane kelimesinin mecaz anlamı Çok tekrarlandığından usanç verici bir durum alan söz.

armağan kelimesinin mecaz anlamı Bağış, ihsan.

yoksul kelimesinin mecaz anlamı İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz.

çarşaflamak kelimesinin mecaz anlamı Kötü duruma düşmek.

sarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sözle saldırmak, tedirgin etmek. 2. Hoşuna gitmek, zevkini okşamak.

itici kelimesinin mecaz anlamı Soğuk, benimsenilmeyen, sevimsiz, sevilmeyen, beğenilmeyen.

sarkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yolunu uzatmak. 2. Taciz etmek, rahatsız etmek.

süslemek kelimesinin mecaz anlamı Birinin ayıplarını uzun uzun yüzüne vurmak.

bilanço kelimesinin mecaz anlamı Girişilen herhangi bir işte belli bir zaman sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu.

kayışçı kelimesinin mecaz anlamı Aldatıcı, hileci.

iman etmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlü bir inanç duymak.

çekiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp dökmek.

sarkıtmak kelimesinin mecaz anlamı Asmak, darağacına çekmek.

endaze kelimesinin mecaz anlamı Ölçü.

karikatür kelimesinin mecaz anlamı Beceriksizce yapılmış şey, taslak.

satılmak kelimesinin mecaz anlamı Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek.

elini sürmemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Hiç karışmamak, bir şey yapmamak 2. Bir işi kendine yakıştırmayarak tenezzül etmemek. 3. İlgi göstermemek.

göstermek kelimesinin mecaz anlamı Sert bir biçimde karşılık vermek.

zalim kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, kıyıcı.

yontulmak kelimesinin mecaz anlamı (İnsan hakkında) Kabalığı, görgüsüzlüğü gitmek.

çalmak kelimesinin mecaz anlamı Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü