uygun kelimesinin mecaz anlamı

uygun kelimesinin mecaz anlamı:
Orantılı, oranlı.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

keçi kelimesinin mecaz anlamı İnatçı.

kancık kelimesinin mecaz anlamı Kötücü, dönek.

süprüntü kelimesinin mecaz anlamı Bayağı ve aşağılık şey ya da kimse.

iskolastik kelimesinin mecaz anlamı İleri derecede şekilciliğe bağlılık, görenekçilik.

kader kelimesinin mecaz anlamı Genellikle kaçınılmaz kötü talih.

beşaret kelimesinin mecaz anlamı Çok çirkin ve biçimsiz şey.

gırtlak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yiyip içme. 2. Ses rengi, yapısı.

leke kelimesinin mecaz anlamı Yüz kızartacak, onur kıracak durum, namussuzluk.

gütmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir düşünceyi bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak. Kin gütmek. 2. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek sürmek.

taşkın kelimesinin mecaz anlamı Aşırı.

kök kelimesinin mecaz anlamı 1. Dip, temel, esas. 2. Kaynak, köken.

ılıkmak kelimesinin mecaz anlamı Birine ısınmak.

hurda kelimesinin mecaz anlamı İşe yaramayacak derecede bozulup sakatlanmış, zarar görmüş.

kadın kelimesinin mecaz anlamı Hizmetçi.

reaya kelimesinin mecaz anlamı Hristiyan.

diklenmek kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı ters bir davranışta bulunmak, karşı gelmek, kafa tutmak.

devlet kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyüklük, mevki. 2. Mutluluk 3. Talih.

anlaşma kelimesinin mecaz anlamı İki tarafın birbiriyle iyi geçinmesi, uyuşması.

sanem kelimesinin mecaz anlamı Çok güzel kadın.

kaba kelimesinin mecaz anlamı 1. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz. 2. Terbiyeye, inceliğe aykırı.

alev almak kelimesinin mecaz anlamı 1. Coşmak, heyecanlanmak, heyecana gelmek. 2. Öfkelenmek, kızmak. 3. Telaşlanmak.

çıtlatmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmek.

sömürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yerin zenginlik kaynaklarını kimseye sormadan ve ilgililere danışmadan eline alıp onlardan geniş ölçüde yararlanmak. 2. Bir kimseden ya da bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak.

dişi kelimesinin mecaz anlamı Şuh, işveli, çekici.

şahane kelimesinin mecaz anlamı Çok güzel, hükümdara yakışacak halde olan, pek mükemmel.

patlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek. 2. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek. 3. Aşırı tepki göstermek. 4. Ansızın bir gürültü duyulmak.

kötürüm kelimesinin mecaz anlamı İşleyemez, iş çıkaramaz.

ballı börek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay elde edilen. 2. Getirisi çok olan. 3. Çok tatlı, iştah artırıcı.

şebek kelimesinin mecaz anlamı Çirkin ve arsız kimse.

kaynamak kelimesinin mecaz anlamı Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü