ballı börek kelimesinin mecaz anlamı

ballı börek kelimesinin mecaz anlamı:
1. Kolay elde edilen.

2. Getirisi çok olan.

3. Çok tatlı, iştah artırıcı.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

çatlatmak kelimesinin mecaz anlamı Aklını kaçırmak.

askıya almak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi zamanında yapmayıp belirsiz bir zamana bırakmak, savsaklamak.

kuru kafa kelimesinin mecaz anlamı Akılsız kafa.

ayılmak kelimesinin mecaz anlamı Aklı başına gelip gerçeği görmek.

ısıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çekici, olumlu, hoş bir duruma getirmek.

tezgâhtar kelimesinin mecaz anlamı İş hazırlamada usta olan kimse.

kenetlenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konuda aynı tutum ve davranışı göstermek. 2. Birbiriyle dayanışma içine girmek. 3. Sıkıca birbirinin üzerine kapanmak, birbirine geçerek bağlanmak.

yaratmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak. 2. Bir şeyin olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak.

esnaf kelimesinin mecaz anlamı Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse.

didiklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi kendini harap etmek, üzmek. 2. Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak. 3. Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak.

şerbetli kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan. 2. Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan.

angut kelimesinin mecaz anlamı Ahmak, aptal, bön, kaba, budala, hödük kimse.

göynük kelimesinin mecaz anlamı Acısı olan, elemli.

küflenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Zamanı geçmek, köhneleşmek. 2. Çalışma fırsatı bulamayarak yeteneğini yitirmek.

yaldızlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işin üstünkörü yapıldığını gizlemek için onu değersiz süslerle süslemek.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

çimdik kelimesinin mecaz anlamı Gönül kıracak söz.

yara kelimesinin mecaz anlamı Dert, üzüntü, acı.

akraba kelimesinin mecaz anlamı 1. Oluşmaları bakımından kaynakları özdeş olan şeyler. 2. Biri ötekinin sonucu olan şeyler.

dikelmek kelimesinin mecaz anlamı Sert konuşmak, karşı gelmek, birine kafa tutmak, dinelmek.

kızağa almak kelimesinin mecaz anlamı Bir görevliyi etkin bir görevden alıp çalışmayı gerektirmeyen pasif bir işe vermek.

yoğunlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Bütün dikkatini bir konu üzerinde toplamak.

ince kelimesinin mecaz anlamı 1. İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı. 2. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı.

barbar kelimesinin mecaz anlamı Kaba ve kırıcı.

bezirgân kelimesinin mecaz anlamı Mesleğini sadece kazanç için kullanan kimse.

mide kelimesinin mecaz anlamı Yemek yeme isteği.

destek kelimesinin mecaz anlamı 1. Maddi ve manevi yardımcı, dayanak. 2. Yardım.

atlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçmek. 2. Aldanmak, yanılmak.

dağlı kelimesinin mecaz anlamı Kaba saba, görgüsüz.

damla kelimesinin mecaz anlamı Çok az miktar.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü