teşvik kelimesinin mecaz anlamı

teşvik kelimesinin mecaz anlamı:
Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma, ayartma.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

silik kelimesinin mecaz anlamı Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen.

akamet kelimesinin mecaz anlamı Başarısızlık, sonuçsuzluk.

yolmak kelimesinin mecaz anlamı Dolandırıp parasını almak.

satılmak kelimesinin mecaz anlamı Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek.

ufuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü, ihata. 2. Çevre, dolay.

kışkışlamak kelimesinin mecaz anlamı Uzaklaştırmak.

perde kelimesinin mecaz anlamı Doğruyu görmeye engel olan şey.

vadi kelimesinin mecaz anlamı Çalışma alanı, tutulan yol, benimsenen tarz.

yıpranmak kelimesinin mecaz anlamı Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak.

hizmet etmek kelimesinin mecaz anlamı Birinin amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak.

kazanç kelimesinin mecaz anlamı Yarar, çıkar, kâr.

imansız kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, merhametsiz.

pişirmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Çalışarak öğrenmek. 2. Olgunlaştırmak.

basit kelimesinin mecaz anlamı 1. Süssüz, gösterişsiz. 2. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz. 3. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan.

ayağına çelme takmak kelimesinin mecaz anlamı Birinin işinde yükselmesine engel olmak.

dalgacı kelimesinin mecaz anlamı İşine gereken önemi, özeni ve dikkati göstermeyen.

zebani kelimesinin mecaz anlamı Zebella.

çivilemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Vurmak, öldürmek. 2. Olduğu yerde hareketsiz bırakmak. 3. Sabitleştirmek, kesin olarak yerleştirmek.

esnaf kelimesinin mecaz anlamı Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse.

koşmak kelimesinin mecaz anlamı Kovalamak, üstüne düşmek izlemek.

vurgun kelimesinin mecaz anlamı Birine veya bir şeye vurulmuş, bağlanmış, sevmiş olan, sevdalı, âşık, meftun.

kalpazan kelimesinin mecaz anlamı Yalan ve hile ile iş gören kimse.

dövünmek kelimesinin mecaz anlamı Aşırı derecede üzülerek çırpınmak.

kurtlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek. 2. Sürekli kımıldanmak. 3. Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak.

aktör kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olayda etkisi veya katkısı olan kimse.

dar kelimesinin mecaz anlamı 1. (Kafanın doğurucu melekeleri hakkında) Yetersiz. 2. Kısa, az, elverişsiz.

tapınmak kelimesinin mecaz anlamı Çılgınca sevmek.

temelsiz kelimesinin mecaz anlamı Gerçek veya sağlam olmayan.

evren kelimesinin mecaz anlamı Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam.

deniz kelimesinin mecaz anlamı 1. Geniş alan. 2. Çokluk, yoğunluk.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü