Ömür sonu.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
iksir kelimesinin mecaz anlamı Aşk ilham eden büyülü içki. İç ferahlatıcı ilaç veya içki.
ip kelimesinin mecaz anlamı Asarak öldürme cezası.
aforoz etmek kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum tarafında dışlanmak.
araç kelimesinin mecaz anlamı Bir amaca ulaşmak, bir şeyi elde etmek için yararlanılan kişi ya da şey.
künde kelimesinin mecaz anlamı Düzen, tuzak, oyun, hile.
tüylenmek kelimesinin mecaz anlamı Para sahibi olmak.
tenezzül kelimesinin mecaz anlamı Gönül indirme.
mayna kelimesinin mecaz anlamı Bırakılma, son verilme.
taktik kelimesinin mecaz anlamı İstenen sonuca ulaşmak için başvurulan yöntem.
veresiye kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.
saklamak kelimesinin mecaz anlamı Korumak, esirgemek.
sarsılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Güçsüz durumda kalmak. 2. Beklenmedik bir olaydan çok etkilenmek.
paylaşmak kelimesinin mecaz anlamı Benimsemek, onaylamak, katılmak.
kaz kelimesinin mecaz anlamı Budala.
vergi kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik.
veresi kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.
kaçık kelimesinin mecaz anlamı Bazı davranışları delice olan.
adi kelimesinin mecaz anlamı Aşağılık, bayağı, niteliksiz, değersiz, kötü.
çene kelimesinin mecaz anlamı Çok konuşma huyu, gevezelik.
sıyrık kelimesinin mecaz anlamı Utanması olmayan.
kabarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bulanmak. 2. Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak. 3. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek. 4. Böbürlenmek, gururlanmak.
çile kelimesinin mecaz anlamı Zahmet, sıkıntı.
yoğun kelimesinin mecaz anlamı 1. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. 2. Dolu, sıkı, sıkışık, çok. 3. Şişman, iri, tombul.
arapsaçı kelimesinin mecaz anlamı Çözümlenemeyecek kadar karışık durum.
arkalamak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseden yana çıkmak, bir kişiyi başkalarına karşı korumak, bir kişiyi kayırmak.
dişli kelimesinin mecaz anlamı Kendisinden sakınıldığı için sözü geçen, istediğini yaptırabilen güçlü kimse.
hamallık kelimesinin mecaz anlamı Kaba ve ağır iş.
ayna kelimesinin mecaz anlamı Bir olayı, bir durumu görmemize, anlamamıza yarayan, bir bakıma onu yansıtan durum ya da şey.
yankı kelimesinin mecaz anlamı Bir olgunun ortalıkta uyandırdığı duygu, düşünce, dedikodu gibi tepki.
kubarmak kelimesinin mecaz anlamı Çalımlı bir tavır takınmak.