pişkin kelimesinin mecaz anlamı

pişkin kelimesinin mecaz anlamı:
1. Saygısızca davranarak işini yürüten.

2. Yüzsüz.

3. Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

keşif kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin.

yumurtlamak kelimesinin mecaz anlamı Uydurup söylemek veya söylenmemesi gereken şeyi açığa vurmak.

kutup kelimesinin mecaz anlamı 1. Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri. 2. Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse.

kriz kelimesinin mecaz anlamı Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran.

kafa kelimesinin mecaz anlamı 1. Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet. 2. Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin, bellek.

sıyırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Çekip kurtarmak. 2. Aklını yitirmek.

ayık kelimesinin mecaz anlamı Aklı başında, anlayışlı, uyanık, zeki, açıkgöz.

tertip kelimesinin mecaz anlamı Hile, düzen.

bilmece kelimesinin mecaz anlamı Bilinmeyen şey, muamma.

yuvarlamak kelimesinin mecaz anlamı İstekle ve çabucak yemek ya da içmek.

künde kelimesinin mecaz anlamı Düzen, tuzak, oyun, hile.

atmak kelimesinin mecaz anlamı Kendi de bilmediği halde, bilmeyen insanların yanında, bir konuda, biliyormuş gibi bir şeyler söylemek.

havsala kelimesinin mecaz anlamı Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi.

hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.

sokmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Dokunaklı ve acı söz atmak veya söylemek. 2. Belli etmeden kötü bir malı vermek.

zebani kelimesinin mecaz anlamı Zebella.

tulumbacı kelimesinin mecaz anlamı Çapkın ve bulaşkan kimse.

şimşek kelimesinin mecaz anlamı Parıltı.

aydınlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konuyla ilgili olarak ayrıntılı, açık seçik bilgiler edinmek. 2. Belirli, açık seçik bir duruma gelmek. 3. Mutlu olmak, sevinmek, açılmak, rahatlamak.

bulanık kelimesinin mecaz anlamı Niteliği tam anlaşılmayan.

damar kelimesinin mecaz anlamı 1. Soy, yaradılış. 2. Huy.

kalıt kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey. 2. Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi.

parça kelimesinin mecaz anlamı Müzik yapıtı.

parçalanmak kelimesinin mecaz anlamı Başkasını memnun etmek için çok çalışıp didinmek.

ağırbaşlı kelimesinin mecaz anlamı İlerisini ve durumunu düşünerek söz ve hareketlerinde hafiflik ve aşırılıktan kaçınan; tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, olgun (kişi); ciddi, vakur.

dinamizm kelimesinin mecaz anlamı Davranışları canlı ve hareketli olan canlının özelliği.

miras kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik. 2. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey.

çatallı kelimesinin mecaz anlamı İki veya daha çok olasılığı olan.

ısınmak kelimesinin mecaz anlamı Yadırgamaz olmak, hoşlanmış olmak, alışmak.

kısıtlamak kelimesinin mecaz anlamı Sınırlamak, daraltmak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü