1. Üzüntü, sıkıntı, perişanlık.
2. Yasalara, töreye uygun olmayan.
3. Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum).
4. Karışık.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
bülbül kelimesinin mecaz anlamı Sesi çok güzel olan kimse.
altın topu kelimesinin mecaz anlamı Güzel ve tombul olan kucak çocukları için bir benzetme sözü olarak kullanılır.
hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.
ekmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnsanı geçindirecek iş, kazanç. 2. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.
sulanmak kelimesinin mecaz anlamı Ciddiyetini, ağırlığını kaybetmek.
bahar kelimesinin mecaz anlamı 1. Gençlik dönemi. 2. Yeşillik, yenilebilen otlar. 3. Bir şeyin, bir işin başlangıcı.
elini sürmemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Hiç karışmamak, bir şey yapmamak 2. Bir işi kendine yakıştırmayarak tenezzül etmemek. 3. İlgi göstermemek.
muharebe kelimesinin mecaz anlamı Güçlü tartışma.
kan kelimesinin mecaz anlamı Soy.
alaşağı etmek kelimesinin mecaz anlamı Kötülemek, değersiz göstermek.
mozaik kelimesinin mecaz anlamı Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu.
saymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçer tutmak. 2. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek. 3. Önemsemek. 4. Gibi görmek, kabul etmek. 5. Hesaba katmak, dikkate almak.
armağan kelimesinin mecaz anlamı Bağış, ihsan.
elektrik kelimesinin mecaz anlamı Çarpıcılık, cazibe, canlılık.
ders almak kelimesinin mecaz anlamı Bir olaydan deneyim kazanmak, ibret almak.
cambaz kelimesinin mecaz anlamı Kurnaz, hileci, hilekâr.
ağrı kelimesinin mecaz anlamı Kaygı, tasa, dert.
horoz kelimesinin mecaz anlamı Kabadayı erkek.
dağılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir topluluğun, kuruluşun varlığı son bulmak, fesh olunmak. 2. Etkisi, gücü azalmak.
pislik kelimesinin mecaz anlamı Kötü, zararlı iş ya da davranış.
yurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin çokça bulunduğu yer. 2. Kamu hizmetlerinin görüldüğü yerlere de kimi zaman "yurt" denir.
kel kelimesinin mecaz anlamı 1. (Doğa ve eşya hakkında) Çıplak. 2. Gelişmemiş, cılız. 3. İçinde az eşya bulunan.
kısıtlamak kelimesinin mecaz anlamı Sınırlamak, daraltmak.
aşılamak kelimesinin mecaz anlamı Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek.
şakayık kelimesinin mecaz anlamı (Şarkı, şiir için) Söylemek.
bulamaç kelimesinin mecaz anlamı Karışık, oradan buradan toplanmış.
postacı kelimesinin mecaz anlamı Küfür veya aşağılama için ve aşağı yukarı "düşkün kadın" anlamıyla kullanılır.
ucuzlatmak kelimesinin mecaz anlamı Kolaylıkla elde edilir duruma getirmek.
maneviyat kelimesinin mecaz anlamı Yürek gücü.
miras kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik. 2. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey.