karın ağrısı kelimesinin mecaz anlamı

karın ağrısı kelimesinin mecaz anlamı:
1. Çekilmeyen, sevilmeyen kimse.

2. Adı, niteliği bilinmeyen şey.

3. Huzursuzluk, rahatsızlık veren iş, olay veya düşünce.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

balıklama kelimesinin mecaz anlamı Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden girişerek.

ağız kelimesinin mecaz anlamı Konuşma biçimi.

çene kelimesinin mecaz anlamı Çok konuşma huyu, gevezelik.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

dağ adamı kelimesinin mecaz anlamı Kaba, görgüsüz kimse.

kazık kelimesinin mecaz anlamı Alışverişte aldatılma.

soytarı kelimesinin mecaz anlamı Hile yapan ve yaltaklık eden kimse.

örümceklenmek kelimesinin mecaz anlamı Ateşli hastalıklarda göz, ağız gibi yerler kurumuş salgılarla perdelenir gibi olmak.

boşaltmak kelimesinin mecaz anlamı Derdini dökmek.

parazit kelimesinin mecaz anlamı 1. Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse. 2. Başkalarının sırtından geçinen kimse.

amel kelimesinin mecaz anlamı Sürgün, ötürük, ishal.

kürsü kelimesinin mecaz anlamı Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi.

öldürmek kelimesinin mecaz anlamı Ortadan kalkmasına, yitip gitmesine yol açmak.

imansız kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, merhametsiz.

asılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede üstelemek, ısrar etmek, ileri gitmek. 2. Sonuna kadar mücadele etmek.

sultanlık kelimesinin mecaz anlamı Rahat yaşama durumu.

kaldırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Katlanmak, tahammül etmek. 2. Uygun gelmek, yakışmak.

yırtık kelimesinin mecaz anlamı Utanması, çekinmesi olmayan, arsız.

köylü kelimesinin mecaz anlamı Kaba, anlayışsız kişi.

yetiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Söylenmesi uygun düşmeyen bir şeyi hemen haber vermek.

arızalı kelimesinin mecaz anlamı Yarım yamalak.

konmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi emeksiz edinmek.

illetli kelimesinin mecaz anlamı İkide bir aksaklık gösteren.

uygun kelimesinin mecaz anlamı Orantılı, oranlı.

boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı Karşıdakinin veya yakınlarından birinin namussuzluğuna göz yuman.

yıkılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak. 2. Yok olmak, mahvolmak. 3. Yüklenmek.

ezik kelimesinin mecaz anlamı Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü.

şürekâ kelimesinin mecaz anlamı Yandaşlar, taraftarlar, destekçiler.

dallı budaklı kelimesinin mecaz anlamı Karışık bir duruma girmiş olan, çapraşık.

alışveriş kelimesinin mecaz anlamı İlişki, ilgi, alaka.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü