örümceklenmek kelimesinin mecaz anlamı

örümceklenmek kelimesinin mecaz anlamı:
Ateşli hastalıklarda göz, ağız gibi yerler kurumuş salgılarla perdelenir gibi olmak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

teşvik etmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak.

yemek kelimesinin mecaz anlamı Harcamak, sarf edilmek, kullanılmak, tüketilmek.

hınzır kelimesinin mecaz anlamı Genellikle hoşa giden bir davranış veya durum için şaka yollu söylenen bir söz

parlatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. İçki içmek. 2. Temizlemek.

ağız kelimesinin mecaz anlamı Konuşma biçimi.

için için yanmak kelimesinin mecaz anlamı Dışa vurmadan çok üzülmek.

şişirmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Abartmak. 2. Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak. 3. Baştan savma iş görmek.

erimek kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok zayıflamak. 2. Utancından çok sıkılmak. 3. Yok olmak, bitmek, tükenmek.

çirkef kelimesinin mecaz anlamı İğrenç ve bulaşkan kimse veya şey.

dil kelimesinin mecaz anlamı 1. Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı. 2. Gönül, yürek.

yukarı kelimesinin mecaz anlamı Yüksek bir kişi ya da orun.

bilanço kelimesinin mecaz anlamı Girişilen herhangi bir işte belli bir zaman sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu.

Babıali kelimesinin mecaz anlamı 1. İstanbul'da bu çevredeki basın. 2. Osmanlı hükûmeti.

karabaş kelimesinin mecaz anlamı Evlenmemiş, evlenmek istemeyen adam.

aktör kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olayda etkisi veya katkısı olan kimse.

silik kelimesinin mecaz anlamı Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen.

güdümlü kelimesinin mecaz anlamı Belirli bir plan veya yönde yürütülen bir amacı bir eğilimi yansıtan.

aforoz kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplumun dışlaması.

anaç kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok şey bilen, deneyimli, bilgili. 2. Çok kurnaz kimse.

politikacı kelimesinin mecaz anlamı Karşısındakinin duygularını okşayarak çıkar sağlayan kimse, siyasetçi.

yaldız kelimesinin mecaz anlamı İç yüzü kötü olan bir şeyi, herkesin gözünü boyayarak iyi gösteren hal.

düşeş atmak kelimesinin mecaz anlamı Umulmadık bir başarı kazanmak.

kazanç kelimesinin mecaz anlamı Yarar, çıkar, kâr.

çiroz kelimesinin mecaz anlamı Çok zayıf kimse.

çene kelimesinin mecaz anlamı Çok konuşma huyu, gevezelik.

korumak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek. 2. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek. 3. Karşılamak, denk gelmek.

çalmak kelimesinin mecaz anlamı Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak.

tercüman kelimesinin mecaz anlamı Amacı anlatmaya yarayan şey.

boğaz kelimesinin mecaz anlamı Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.

baz kelimesinin mecaz anlamı Taban.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü