ihraç etmek kelimesinin mecaz anlamı

ihraç etmek kelimesinin mecaz anlamı:
Çıkarmak, dışarı atmak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

koltuk altı kelimesinin mecaz anlamı Kayırma.

gömlek kelimesinin mecaz anlamı Basamak, kat, terece.

örümceklenmek kelimesinin mecaz anlamı Ateşli hastalıklarda göz, ağız gibi yerler kurumuş salgılarla perdelenir gibi olmak.

dinelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnat etmek. 2. Karşı koymak, kafa tutmak.

burkulmak kelimesinin mecaz anlamı Üzüntü duymak.

ımızganmak kelimesinin mecaz anlamı Kararıp söner gibi olmak.

sine kelimesinin mecaz anlamı 1. Gönül, yürek. 2. Bağır, iç.

amigo kelimesinin mecaz anlamı Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.

yurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin çokça bulunduğu yer. 2. Kamu hizmetlerinin görüldüğü yerlere de kimi zaman "yurt" denir.

koşutluk kelimesinin mecaz anlamı Olay, düşünce vb. arasında benzerlik bulunması durumu.

çapanoğlu kelimesinin mecaz anlamı Başa dert olacak durum.

sulu zırtlak kelimesinin mecaz anlamı Oyunlarda kuralları bozup mızıkçılık eden, ağlayan, kaçan kimse.

mihenk kelimesinin mecaz anlamı Birinin değerini, ahlakını anlamaya yarayan ölçüt.

süpürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Tüketmek. 2. Çıkarıp atmak, kovmak.

yoksulluk kelimesinin mecaz anlamı Verimsizlik, yetersizlik.

ezmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üzmek, sıkıntıya sokmak. 2. Baskı altında tutmak. 3. Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak. 4. Yenmek, sindirmek.

hulûs kelimesinin mecaz anlamı Yaranma, dalkavukluk.

iltimas kelimesinin mecaz anlamı Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma.

tuzsuz kelimesinin mecaz anlamı Tatsız şakalar yapan kimse.

boğaz kelimesinin mecaz anlamı Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.

yol kelimesinin mecaz anlamı Araç, çare.

saldırmak kelimesinin mecaz anlamı Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak.

bölüm kelimesinin mecaz anlamı Çağ, devir.

kurcalamak kelimesinin mecaz anlamı Ele alınması hoş karşılanmayan bir konuyu ele almak.

içlenmek kelimesinin mecaz anlamı Kimseye belli etmeden bir şeyi kendine dert etmek, duygulanmak.

tuzak kelimesinin mecaz anlamı Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo.

büyük kelimesinin mecaz anlamı Üstün niteliği olan, önemli.

madrabaz kelimesinin mecaz anlamı Çıkar sağlamak için dürüstçe olmayan yollara sapan kimse. Hile yapan, hileci.

tertipli kelimesinin mecaz anlamı Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış.

yontmak kelimesinin mecaz anlamı Birinin parasını azar azar çekmek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü