düşman kelimesinin mecaz anlamı

düşman kelimesinin mecaz anlamı:
1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse
"Çikolata düşmanı."

2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse.
"Sigara düşmanı."

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

yakmak kelimesinin mecaz anlamı Şiddetli aşk telkin etmek.

milyoner kelimesinin mecaz anlamı Çok varsıl.

sahneye çıkmak kelimesinin mecaz anlamı Kullanılmak, görünmek, ortaya çıkmak.

kukla kelimesinin mecaz anlamı Kendi irade ve kararıyla hareket etmeyip başkasının elinde alet olan kimse.

acayip kelimesinin mecaz anlamı Pek çok, olağandan daha çok.

bayat kelimesinin mecaz anlamı Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş.

pislik kelimesinin mecaz anlamı Kötü, zararlı iş ya da davranış.

lastikli kelimesinin mecaz anlamı İstenen yana çekilebilir, türlü anlamlara alınabilir.

dımdızlak kelimesinin mecaz anlamı Elindeki her şeyini, imkanlarını yitirmiş, bomboş, eli boş.

kaldırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Katlanmak, tahammül etmek. 2. Uygun gelmek, yakışmak.

ilah kelimesinin mecaz anlamı Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan.

ders kelimesinin mecaz anlamı 1. Akıl öğretme veya öğretilme. 2. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret.

yapkın kelimesinin mecaz anlamı Sarhoş.

sosyete kelimesinin mecaz anlamı Anamalcı toplumlarda kentsoylu sınıfın etkili katmanlarıyla, yüksek bürokratların oluşturduğu dar ve sınırlı çevre.

çember kelimesinin mecaz anlamı Aşılması, çözümü güç durum.

komprime kelimesinin mecaz anlamı Bir konuyla ilgili olarak derinliği olmayan kalıplaşmış bilgi.

tirendaz kelimesinin mecaz anlamı 1. Becerikli, elinden iş gelir. 2. Temiz ve zarif giyinmiş.

firavun kelimesinin mecaz anlamı Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kimse.

tezgâhtar kelimesinin mecaz anlamı İş hazırlamada usta olan kimse.

kubarmak kelimesinin mecaz anlamı Çalımlı bir tavır takınmak.

dalgalanmak kelimesinin mecaz anlamı Hareket durumunda olmak, kıpırdamak.

kılıf kelimesinin mecaz anlamı Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe.

virüs kelimesinin mecaz anlamı Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağandışı çalışmasına neden olan yazılım.

danışıklı dövüş kelimesinin mecaz anlamı Başkalarını aldatmak için önceden yapılmış gizli anlaşmaya dayanan davranış, şike.

kaypak kelimesinin mecaz anlamı Sözünde durmaz, sözüne güvenilmez, dönek.

çark etmek kelimesinin mecaz anlamı Savunduğu düşünceden vazgeçmek.

eloğlu kelimesinin mecaz anlamı 1. Damat. 2. Koca.

taş kelimesinin mecaz anlamı Biri anlasın diye söylenen söz.

alaca kelimesinin mecaz anlamı Gizli yön, kötü huy. Güvenilmez kişi.

ölçmek kelimesinin mecaz anlamı Aşırı olmamasına özen göstermek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü