Pek çok, olağandan daha çok.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kayışçı kelimesinin mecaz anlamı Aldatıcı, hileci.
karikatür kelimesinin mecaz anlamı Beceriksizce yapılmış şey, taslak.
sulu zırtlak kelimesinin mecaz anlamı Oyunlarda kuralları bozup mızıkçılık eden, ağlayan, kaçan kimse.
mantarcı kelimesinin mecaz anlamı Yalan söylemeyi huy edinmiş olan.
burkulmak kelimesinin mecaz anlamı Üzüntü duymak.
apiko kelimesinin mecaz anlamı Hazır, tetik, derli toplu.
kavruk kelimesinin mecaz anlamı 1. Zayıf. 2. Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememiş olan.
çeşni kelimesinin mecaz anlamı 1. Özellik. 2. Farklılık.
istikrar kelimesinin mecaz anlamı Denge.
mikrop kelimesinin mecaz anlamı Kendisinden çok kötülük gelen kimse, çok kötü kişi.
kırat kelimesinin mecaz anlamı Nitelik, değer, düzey, seviye.
isnat kelimesinin mecaz anlamı Karacılık, iftira.
sultan kelimesinin mecaz anlamı Belli bir alanda en üst düzeyde olanlar için kullanılan bir söz.
bulamaç kelimesinin mecaz anlamı Karışık, oradan buradan toplanmış.
bağırmak kelimesinin mecaz anlamı Kendini belli etmek.
çıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Talihine düşmek. 2. Oyunda rol almak. 3. Niteliği belirmek. 4. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. 5. Flört etmek.
araç kelimesinin mecaz anlamı Bir amaca ulaşmak, bir şeyi elde etmek için yararlanılan kişi ya da şey.
ders almak kelimesinin mecaz anlamı Bir olaydan deneyim kazanmak, ibret almak.
çürütmek kelimesinin mecaz anlamı Doğru olarak ileri sürülen bir düşüncenin, bir davanın boşluğunu, anlamsızlığını ortaya koymak.
elektrik kelimesinin mecaz anlamı Çarpıcılık, cazibe, canlılık.
koltuklamak kelimesinin mecaz anlamı Birine, kıvanç verecek biçimde övmek, koltuklarını kabartacak sözler söylemek, pohpohlamak.
yörüklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstüne düşmek, zorlamak. 2. Üstüne almak.
sirayet etmek kelimesinin mecaz anlamı Yayılmak, dağılmak.
inhisar kelimesinin mecaz anlamı Tek başına sahip olma.
alamet kelimesinin mecaz anlamı Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
muharebe kelimesinin mecaz anlamı Güçlü tartışma.
mağlup olmak kelimesinin mecaz anlamı İsteğine karşı duramamak, gerçekleşmemesi gereken bir şey için iradesizlik gösterip direnememek ve yapılmasını kabul etmek.
içlenmek kelimesinin mecaz anlamı Kimseye belli etmeden bir şeyi kendine dert etmek, duygulanmak.
içli kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hisli. 2. Duygulandıran, etkili.
ağırlaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağırbaşlı olmak. 2. Güçleşmek, zorlaşmak. 3. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak.