atmosfer kelimesinin mecaz anlamı

atmosfer kelimesinin mecaz anlamı:
İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

göçebelik kelimesinin mecaz anlamı Sürekli bir yeri olmayıp, sık sık yer değiştirme hali.

kırpmak kelimesinin mecaz anlamı Kesinti yapmak, tutumlu davranmak.

dil kelimesinin mecaz anlamı 1. Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı. 2. Gönül, yürek.

masal kelimesinin mecaz anlamı Boş veya yalan söz.

pişkin kelimesinin mecaz anlamı 1. Saygısızca davranarak işini yürüten. 2. Yüzsüz. 3. Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun.

pirelenmek kelimesinin mecaz anlamı İşkillenmek, huylanmak, kuşkulanmak.

burun kelimesinin mecaz anlamı Kibir ve gösteriş, büyüklenme.

battal kelimesinin mecaz anlamı İşe yaramaz, kullanılmaz.

kaynaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, sıkı fıkı olmak. 2. Huzursuz olmak.

kıymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acımadan vermek, esirgememek, feda etmek. 2. Acımayıp öldürmek. 3. Acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek.

kısıtlamak kelimesinin mecaz anlamı Sınırlamak, daraltmak.

kabak kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz, görgüsüz, kaba.

sallanmak kelimesinin mecaz anlamı (İş başında bulunan kimse) Yerinden olmak üzere bulunmak.

alaşağı etmek kelimesinin mecaz anlamı Kötülemek, değersiz göstermek.

pergellemek kelimesinin mecaz anlamı Tasarlamak.

yumuşak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay yola gelen, uysal. 2. Hoş, tatlı, okşayıcı. 3. Oyalayıcı, tatlı.

insan kelimesinin mecaz anlamı Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli kimse.

kursaklı kelimesinin mecaz anlamı Guşa hastalığı olan (kimse).

kenetlemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Birbirine geçirerek bağlamak. 2. Sıkıca birbirinin üzerine kapamak.

baz kelimesinin mecaz anlamı Taban.

saymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçer tutmak. 2. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek. 3. Önemsemek. 4. Gibi görmek, kabul etmek. 5. Hesaba katmak, dikkate almak.

gömmek kelimesinin mecaz anlamı Birinden daha çok yaşamak.

sömürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yerin zenginlik kaynaklarını kimseye sormadan ve ilgililere danışmadan eline alıp onlardan geniş ölçüde yararlanmak. 2. Bir kimseden ya da bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak.

yanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyük yıkıma, zarara uğramak. 2. Çok acımak, hayıflanmak. 3. Çocuk oyunlarında, oyun dışı olmak.

canavar kelimesinin mecaz anlamı Bilinçsizce ve ilkelce her şeye kıyan kimse.

şeytan kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse. 2. Çok kurnaz, uyanık (kimse).

kafa kelimesinin mecaz anlamı 1. Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet. 2. Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin, bellek.

acur kelimesinin mecaz anlamı Geçimsiz, huysuz, yaygaracı kimse,

kaldırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Katlanmak, tahammül etmek. 2. Uygun gelmek, yakışmak.

ambar kelimesinin mecaz anlamı Tahılın ya da benzeri tarım ürününün çok üretildiği bölge.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü