Siyasal çekişmelerin, ayak oyunlarının döndüğü yer.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
mayna kelimesinin mecaz anlamı Bırakılma, son verilme.
konum kelimesinin mecaz anlamı Durum, yer, vaziyet, pozisyon.
çelikleşmek kelimesinin mecaz anlamı Çelik gibi sağlam olmak.
arızalı kelimesinin mecaz anlamı Yarım yamalak.
tecen kelimesinin mecaz anlamı Azgın hayvan.
sirayet etmek kelimesinin mecaz anlamı Yayılmak, dağılmak.
nötr kelimesinin mecaz anlamı Tarafsız, yansız.
alev kelimesinin mecaz anlamı Aşk ateşi.
şimşek kelimesinin mecaz anlamı Parıltı.
kırkambar kelimesinin mecaz anlamı Birçok şey bilen kimse.
büyük kelimesinin mecaz anlamı Üstün niteliği olan, önemli.
lavabo kelimesinin mecaz anlamı Lokanta, gar vb. yerlerde bu düzenin bulunduğu yer.
uydu kelimesinin mecaz anlamı İşlerini ve davranışlarını daha güçlü birinin isteğine uyduran (devlet, kurum, kimse).
pişmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İşe alışıp beceriksizliği kalmamak. 2. İş için konuşulup hazırlanmak. 3. Bunalacak kadar sıcaklık duymak.
banal kelimesinin mecaz anlamı Bayağı, sıradan.
teşvik etmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak.
ara nağme kelimesinin mecaz anlamı Sıkça söylenen usandırıcı söz ya da görüşüle görüşüle insanı bıktırmış olan sorun.
köpürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok kızmak, birdenbire öfkelenmek, feveran etmek. 2. Gerekli gereksiz, aralıksız ve bıktırıcı konuşup durmak.
tepelemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bozguna uğratmak. 2. Tepesine vurarak öldürmek.
tertipli kelimesinin mecaz anlamı Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış.
karanlık kelimesinin mecaz anlamı 1. Üzüntü, sıkıntı, perişanlık. 2. Yasalara, töreye uygun olmayan. 3. Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum). 4. Karışık.
zalim kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, kıyıcı.
küflü kelimesinin mecaz anlamı Zamanı geçmiş, köhne.
okşamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Hafifçe dövmek. 2. Bir kimseyi hoşnut etmek.
mortocu kelimesinin mecaz anlamı Cenazede ağıt okuyarak geçimini sağlayan kimse.
silah kelimesinin mecaz anlamı Silah gibi kullanılan tutum ve davranış.
incinmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimse, üstün olan birinin kendisine karşı olan herhangi bir hareketinden acı duymak, üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak.
körlük kelimesinin mecaz anlamı 1. Dikkatsizce ve beceriksizce yapılan iş. 2. Gerçeği görememe durumu.
hışır kelimesinin mecaz anlamı Kaba ve görgüsüz adam.
konmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi emeksiz edinmek.