Bir kimse, üstün olan birinin kendisine karşı olan herhangi bir hareketinden acı duymak, üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
sapmak kelimesinin mecaz anlamı Doğruluktan ayrılıp kötü ya da yanlış yola düşmek.
gütmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir düşünceyi bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak. Kin gütmek. 2. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek sürmek.
kalem kelimesinin mecaz anlamı 1. Resmi kuruluşlarda, yazı işlerinin görüldüğü yer. 2. Çeşit (şey). 3. (Bazı deyimlerde) Yazı. 4. Yazar.
bulamaç kelimesinin mecaz anlamı Karışık, oradan buradan toplanmış.
budala kelimesinin mecaz anlamı Bir şeye aşırı ölçüde düşkün.
sarılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.
bilinç kelimesinin mecaz anlamı Temel bilgi, temel görüş.
odunlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Kabalaşmak.
güdük kelimesinin mecaz anlamı Yetersiz, sonuç vermemiş durumda olmak.
bulanmak kelimesinin mecaz anlamı Karışmak.
ispirto kelimesinin mecaz anlamı İçki.
hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
ırmak kelimesinin mecaz anlamı Uzaklaştırmak.
çolpa kelimesinin mecaz anlamı Acemi, beceriksiz, eli işe yakışmayan.
şeytan kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse. 2. Çok kurnaz, uyanık (kimse).
acı çekmek kelimesinin mecaz anlamı Üzülmek, üzüntü içinde kalmak.
canavar kelimesinin mecaz anlamı Bilinçsizce ve ilkelce her şeye kıyan kimse.
gönül kelimesinin mecaz anlamı istek, arzu.
benzetmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü bir duruma getirmek, bozmak, berbat etmek. 2. Dövmek.
aşılamak kelimesinin mecaz anlamı Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek.
çok yönlü kelimesinin mecaz anlamı Birçok konuda bilgi ve çalışması olan.
rol kelimesinin mecaz anlamı Yalancıktan yapılan şey, gösteriş, düzmece davranış.
helak kelimesinin mecaz anlamı Bitkin bir duruma gelme veya getirme.
ateş almak kelimesinin mecaz anlamı 1. Coşmak. 2. Telaşlanmak, heyecanlanmak. 3. Öfkelenmek. 4. Acele davranmak, acele etmek.
çeşni kelimesinin mecaz anlamı 1. Özellik. 2. Farklılık.
nötr kelimesinin mecaz anlamı Tarafsız, yansız.
dişlemek kelimesinin mecaz anlamı Güçlenmek, dediğini yaptırır olmak.
yolcu kelimesinin mecaz anlamı 1. Doğması beklenen çocuk. 2. İyileşmesi umutsuz hasta. 3. İşten çıkarılması beklenen kimse.
anaç kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok şey bilen, deneyimli, bilgili. 2. Çok kurnaz kimse.
miyar kelimesinin mecaz anlamı Ölçüt, ölçü.