Eş sesli, sesteş Koy kelimesinin anlamı ve örnek cümleleri:

dotAradığınız eş sesli (sesteş) Koy kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek. "Kızım, şu kahvaltılıkları dolaba koy."
2. Denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu bölümü. "Bu koy adeta gizli bir cennet."
3. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak. "İş varsa, şu garibanı da bir işe koy."

Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın

Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.

Eş sesli (sesteş) kelime: Kor (dersimiz.com-15360)
1. Ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası. "Kalan korları söndürmek için biraz su serptik."
2. Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert. "Genç yaşta evladını kaybetti, bu kor onu yakıp bitiriyor."

Eş sesli (sesteş) kelime: En (dersimiz.com-43203)
1. Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik. "Bu dolabın eni biraz uzun oldu." "Bu gömleğin eni biraz kısa kalmış."
2. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime. "En sevdiğim çiçek güldür." "En çok da senin gülüşünü seviyorum." "En nefret ettiğim kişiyle karşılaştım."
3. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. "Tüm koyunlar eksiksiz enlenecek."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kaz (dersimiz.com-15317)
1. Ördeğe benzeyen bir tür kuş. "Çocukları, sırf kazlara yem atsınlar diye gittik."
2. Toprağı veya yeri eşmek, kazmak. "Çiçeklerin etrafını kaz ki çiçekler daha da canlansın."

Eş sesli (sesteş) kelime: Taş (dersimiz.com-41904)
1. Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. "Düşen taş az daha kafama gelecekti."
2. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. "Bu kolyenin bir taşı düşmüş."
3. Dama, domino, okey vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. "Okey taşlarından biri eksik."

Eş sesli (sesteş) kelime: Ünlü (dersimiz.com-15305)
1. Meşhur. "Tüm ünlüler bu lokantaya gelir."
2. Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkabilen ses, vokal, sesli, sesli harf: a, e, ı, i, o, ö, u, ü.. "Cümlede ünlü harfleri bulmak zor olmadı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Söz (dersimiz.com-68507)
1. Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil. "Sen de birkaç söz söylemeyecek misin?."
2. Kesinlik kazanmayan haber, söylenti. "Umarın ortalıkta dolaşan sözler doğru değildir."
3. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme. "Bu akşam için bir söz veremem."
4. Müzik parçalarının yazılı metni, güfte. "Bu şarkının sözleri çok anlamlı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kıta (dersimiz.com-15319)
1. Büyük kara parçası. "Antarktika kıtasını hep merak etmişimdir."
2. Dört dizeden oluşan şiir. "On iki kıtalık şiiri ezberlemek kolay olmadı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Tank (dersimiz.com-47166)
1. Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı. "Arızalanan tank yolda kaldı."
2. Su, yakıt vb. sıvıları depolamaya yarayan araç. "Bu yakıt tankında sızıntı var."

Eş sesli (sesteş) kelime: Er (dersimiz.com-15339)
1. Erken, geç olmayan. "Er ya da geç bu iş olacak."
2. En rütbesiz asker. "Erler, eğitimlerine kesintisiz devam ediyordu."

Eş sesli (sesteş) kelime: Çile (dersimiz.com-15959)
1. Zahmet, sıkıntı. "Ben sizi okutmak için çok çile çektim."
2. İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti. "Bana kazak için beş çile de mavi ver."

Eş sesli (sesteş) kelime: Gelin (dersimiz.com-15346)
1. Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. "Gelinin güzelliği dillere destan oldu."
2. Gelmek eylemi. "Akşama bize gelin de maçı birlikte izleyelim."

Eş sesli (sesteş) kelime: İn (dersimiz.com-28960)
1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk. "Ayı inine doğru sessizce ilerledik."
2. Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek. "Aşağıya in de biraz konuşalım."
3. Değeri düşmek. "Benzin fiyatları hiç inmiyor."

Eş sesli (sesteş) kelime: Düş (dersimiz.com-15336)
1. Rüya. "Sen onu ancak düşlerinde görürsün artık."
2. Belirli bir yükseklikten düşmek. "Bardaklar o heyecanla bir anda elimden düştü."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kara (dersimiz.com-15316)
1. Siyah renk. "Kara gözlüm yine gelmiş."
2. Toprak parçası. "Az sonra kara görünür."
3. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. "Dilerim bu kara günler çabuk geçer."

Eş sesli (sesteş) kelime: Acı (dersimiz.com-19735)
1. Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu. "Biberlerin bu kadar acı olacağını düşünmemiştim.""
2. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık. "Düşürdüğün kitap, kafamı çok acıttı."
3. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem. "Depremde yakınlarını kaybetmesinin acısını, hala yüreğinde hissediyor."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kaza (dersimiz.com-15357)
1. Can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay. "Geçirdiği trafik kazasından sonra iyileşmesi hayli zaman aldı."
2. İlçe, kaymakamlık. "İlçeye gittiğinde yaşlı kadının da ihtiyaçlarını alırdı."
3. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. "Elinden geldiğince namazlarını kazaya bırakmamaya çalışırdı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Dik (dersimiz.com-15333)
1. Alt zemine 90° açılı olarak, bir cismi dik durdurmak. "Diktiği kazıkların tümü rüzgârdan dolayı yan yatmış."
2. Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek. "Bu fidanları bir an önce dikmeliyiz, yoksa kuruyacaklar."
3. Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak. "Bana da bir yazlık etek dik."

Eş sesli (sesteş) kelime: İnce (dersimiz.com-68353)
1. Dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı. "Bu kumaş çok ince."
2. Tiz (ses), pes karşıtı. "Senin sesin çok ince."
3. Zayıf. "Açlıktan hepsi ince ve kuvvetsiz kalmış."
4. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı. "Bu ince davranışınız için teşekkür ederim."
5. Taneleri ufak, iri karşıtı. "Bu unun daha ince elenmesi gerekir."

Eş sesli (sesteş) kelime: Sağ (dersimiz.com-15327)
1. Solun karşı yönü. "Sağ tarafımdan kalktım sanırım bugün, iyi günümdeyim."
2. Ölü olmayan. "Askerliği sağ salim bitirdi geldi yavrum."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kart (Esra AYDIN-67923)
1. Gençliği ve körpeliği kalmamış. "Bu kart adamla mı evleneceksin?" "Bu biberler kart, bana körpelerinden ver."
2. Kartpostal. "Sana yılbaşında bir kart göndermiştim."
3. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. "Bu kartlara isimlerimizi yazacağız."
4. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. "Telefonumun sim kartını çıkarmışsın."
5. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne. "Ödemelerin tümünü senin kartınla yaptım"

Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.

Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler Sözlüğü