İktibas kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ödünç Alma, Aktarma; Alıntı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çakı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cep Bıçağı
Amel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş, Edim, Fiil, Eylem
Müstehase kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
Talep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, İstek, İstem
Tallahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
Acemce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
Klişeleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kipleşme
Çomak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çevgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
Solunum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
Söykemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
Erkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İleri Gelenler, Üstler, Büyükler, Kurallar, Yol, Yöntem, Temeller, Esaslar
Rağbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme
Hükmetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
Vaveyla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Hay Küy
Egemenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm
Umursamamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
Pişman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nadim, Yeringen, Üzülen
Kıray kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asi, Delikanlı, Genç
Telhis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
Bencil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egoist, Hodbin, Hodkâm
Öteki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
Sonratmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek, Tecil Etmek
Boylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
Ufak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Mikro
Zeki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeyrek, Akıllı, Uslu, Anlaklı
Çözülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek
Sakınmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Pervasız, Cesur, Yürekli
Durgunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
Mahsus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye
Kanal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Arna, Su Yolu, Hat
Oda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.