İhanet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hainlik, Hıyanet, Kötücülük, Sadakatsizlik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Taşınabilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır
Mihnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
Döl Yatağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Rahim
Semer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palan, Arkalık, Arkalıç, Yukaç
Eksport kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışsatım
Yaprak Sigarası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Puro
Tezkere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Pusula, Betik
Gümrahlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Glikoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
Müttehit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
Mecmu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Toplam
Ardılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
Gayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
Kadağan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Menetmek, Yasaklamak
Metal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
O An kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derken
Musibet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Uğursuz
Safa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Şenliği; Eğlence
Yumulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
Çeki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Tartı, Üzüntü
Olcay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal
Bir Lahzada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Abidevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
İstikbal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
Heveslendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özendirme
Tahtası Eksik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Şaşkın
Pisletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pislemek
Maden Suyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mineral Suyu
Taptaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır
Azamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.