Abidevi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anıtsal
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bırakı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, İmtiyaz
Olanaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Mümkün, Olabilen, Olabilir
Palazlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrileşmek, Büyümek, Gelişmek, Varlanmak
Sevme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teveccüh
Genelge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim, Sirküler
Makine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araba, Kılga, Otomobil
Aziz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Sevgili, Sayılan, Kutsal, Değerli, Gözde, Şirin
Kuvvetleştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mahdudiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
Edevat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aletler, Gereçler, Avadanlık
İçbükey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obruk, Konkav, Mukaar
Ecdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata
Alışkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
Taahhüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Bağıt
Tenis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu
Alamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İşaret, İm, Nişan, Emare
Facialı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feci
Biberon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
Zahmetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emeksiz, Çabasız, Kolay
Büyüme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nema
Asudelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
Örtmece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
Islah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İyileştirme, Yeğleme
Parça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devam, Kesim, Kıta, Tane, Kısım
Kâhil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişkin
Delilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinnet
Dayamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söykemek, Ulaşmak, Uzatmak, Varmak, Vermek, Vurmak, Yaslamak
Yoğun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
Apansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
Karakarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuzgun
Antipati kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevmezlik, Soğukluk, İticilik, Sevimsizlik
Salıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.