Müttehit kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Birleşik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Filika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran Sandalı
Kazımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Temizlemek, Yok Etmek
Ahzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak
Teklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lira, Tekil
Küçük Kardeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
Duyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyarlı, Duygulu, Hassas
Vasiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyetname, Tutsu
Giderilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Atmosfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buğuyuvar, Gazyuvarı, Havayuvarı, Hava
Baştan Savma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Üstünkörü
Tabiplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
Payansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
Peşin Yargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
Step kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozkır
Aracı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
Cıcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süs
Kolaylık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
Şilte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
Erzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz
Pürüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Kusur, Güçlük, Kabarcık, Çıkıntı, Gedik
Küme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Kütle, Öbek, Takım, Tomar, Topa, Yığın, Lig
Kontrol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi, Denetim, Muayene, Nezaret, Yoklama, Denetleme
Parlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak, Şıkırdamak, Yanmak
Maskaraya Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
Fıtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavlıç, Yarımlık
Siftah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk Kez Olarak
Kuyudat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtlar
Görmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
Asilzade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
Ket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Engel Çıkarma
Poligami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokeşlilik
Mutfak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane, Aş Damı, Aş Evi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.