Çıtak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Huysuz, Kaba
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Raunt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devre, Etap
Büyüklenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burun, Gurur, Kasıntı, Kibir, Kurum, Tavır, Tekebbür
Sahne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm
Didişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşmak
Davranış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eda, Fiil, Gidiş, Hâl, Hareket, İş, Muamele, Tavır, Teamül, Tutum
Beylik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
Kombinezon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek, Düzenleme, Tertip, Kolsuz Entari
Eskiden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Evveller, Geçmişte
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Demonstrasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
Öğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, Meslek, Mezhep, Doktrin
Hizmet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak
Akit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıt, Mukavele, Sözleşme, Kontrat, Nikâh
Hikâye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Kıssa, Olay
Ağızsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Yumuşak Huylu
Cereyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akım; Akıntı
Hoşgörü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Müsamaha, Tolerans, Dözüm
Çifte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, Tekme
Mazhakeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
Delta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatalağız
Uca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
Kaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala
Demir Hat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
Peyda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
Adamakıllı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Bir Güzel, Güzelce, Enikonu, Gayet, Kıyasıya, Güzel, Pir
Sözde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sanki
Bağıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akit, Sözleşme
Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
İcap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
Şin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Leke
Derhâl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Ök kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana; Göğüs; Akıl
Emretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.