Sahne kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı:
Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Nazik, Uyanık, Manivela
Başlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Harekete Geçmek, Muameleye Koymak, Almak, Atılmak, Doğmak, Gelmek, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Tutmak
Gezici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyyar, Gezgin
İlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Lanet, İntizar
Çolak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
İm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Eser, Gösterge, İşaret, Telmih, Belirti, İz
Serhat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
Pare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kısım, Parça, Tane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sabretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Hazmetmek, Katlanmak
Üniversal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acunsal, Evrensel
Rast Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak
Tat Alma Organı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil
Pasif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepkisiz, Edilgen, Çekingen, Durgun
Etajer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
Telâş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Kargaşa, Kaygı, Sıkıntı, Tasa, İvecenlik
Giriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç
Onarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamir
Savaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş, Cenk, Harp, Kavga, Muharebe, Mücadele, Sefer, Uğraşma, Didişme
Akilâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllıca
Korteks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
Enli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
İtimatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvenli, Güvenilir
Sahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçekten, Doğru
Çıdam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabır
İncitmebeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanser
Hummalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıtmalı, Sıkı, Yoğun, Ateşli, Sürekli
Yatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
Gammaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirici, Fitneci, Jurnalci, Kovca, Kovlayıcı
Göz Kamaştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Muhteşem, Parlak
Zehirlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağılamak, Sokmak
Mütemmim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
Kaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepe
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.