Yüküm kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz
Muzipleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlaşmak
Heves Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatmak, Yeltenmek
Bihuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sersem, Şaşkın
Kitap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Yapıt
Şakşakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Alkışçı, Yalaka, Yaltak, Dalkavuk
Azar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylama
Sakın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekin, Zinhar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Deha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öke, Dahilik, Ökelik
Göz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
Savlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İddia
Nişan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
Başlangıçta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Önceden
Hasiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Haslet, Hassa, Huy, Mizaç, Yaradılış, Fayda, Yarar
Hattıhareket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Tutum
Hümanizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıllık
Mecal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Dinçlik, Güç, Kuvvet, Takat
Entrikacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
Namlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lüle
Kamu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Halk, Hep, İçtimaiyet, Amme, Maşer
Mühürdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
Taraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge, Bölüm, Kat
Makaslamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırtmak, Kesmek
Baş Örtüsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp
Masal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nağıl
Yoksuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
Olduğu Gibi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynen, Harfiyen
Noksan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Eksiklik, Kusur, Natamam, Yarım
Riyaziye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim
Hazırlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
Çilçırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avize
Belli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.