Taraf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı:
Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sentaktik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimsel
Daktilo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncak
Kıraat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okuma
Monarşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekerklik
Darılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
Viyadük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşıt, Kuru Köprü
Tondura kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkisiz Düzlük, Tup Bozkırı
Faaliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Çalışma, Hareket, Canlılık, İcraat, Yürürlük, Çalışkanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Akış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Cereyan
Fiilimsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eylemsi
Ödence kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tazminat, Fariza, Vecibe
Önyargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
Taşıtçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
İce Tea kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzlu Çay
Parkur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu
Poşet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Torba
Kapitalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
Bileşke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vektör, Muhassala, Birleşme
Riyaziye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim
Felah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Selamet
Pusula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Yön Belirteci, Tezkere
Edevat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aletler, Gereçler, Avadanlık
Ziyan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Heba Etmek, Heder Etmek
İnce Yapılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf
Lama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deve
Söyleşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasbihal, Musahabe, Sohbet
Hazin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acıklı, Elim, Dokunaklı, Okunaklı, Hüzünlü
Bahane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Neden, Mazeret, Vesile, Kulp
Aklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
Demokrasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halkçılık, El Erki, Demokratlık
Erkânıharbiyeiumumiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genelkurmay
Titreme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.