Mühürdar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Damgacı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Katmer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katlama
Morfoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilim
Takım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
Devlet Kuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umulmadık Talih
Vatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurt, Sıla, Memleket
Muamma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik, Bilinmezlik, Bilmece
Zedelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurma
Deleduzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Teşvik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteklendirme, Özendirme, Ayartma, Kışkırtma
Eğitim Bilimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Pedagoji
Bölük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Kısım, Hane, Hizip, Kısım
Dalkavukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçılık
Sulusepken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık
Canhıraş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzücü, Yürek Paralayan, İç Acıtan, Kulak Tırmalayan, Tüyler Ürpertici
Kasti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
Bilgisayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompüter, Elektronik Beyin
Şvester kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemşire, Kız Kardeş
Taksir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm
İletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çattırmak, Getirmek, Götürmek, Nakletmek, Vermek, Ulaştırmak
Dayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hop
Kara Yüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr, Suçlu
Kılkapan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
Hacet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
Kehkeşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samanyolu
Kalkışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Girişmek, Yeltenmek
Simil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Hemşire, Kız Kardeş
Benzemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
Ekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Nan, Nanıaziz, Kazanç, İş, Ekim Yapmak, Serpmek, Savuşmak, Atlatmak, Aş, Dikmek, Yemek
Alicenap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Onurlu, Şerefli, Yüce Gönüllü, Gönlü Yiğit
Tek Tük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Seyrek
Tedavülde Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
Şimdi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı O An, Az Sonra, Yakında, Hazır, Az Önce, Biraz Önce, Demin, Halen
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.