Umar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çare
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Zammetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
Kusur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
Sürücülük Vesikası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
Zahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
Ayakyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
Ağırbaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur, Ağır, Gösterişli, Kâmil, Paşa, Temkinli, Veznin
Dağınık Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
Şapka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasket, Kep, Başlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sükûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet, Dinme, Dinginlik, Devinimsizlik
Eksik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Noksan, Sakat, Yarım, Yarım Yamalak, Natamam, Yetkinsiz, Kusurlu, Muallel
Haklılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevlilik
Atışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
Hürmet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymak
Bilmezlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
Kimse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
Dar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ensiz, Kıt, Elverişsiz, Zorlukla, Ancak, Az, Ev, Mahdut, Sıkı, Yetersiz, Yurt
Pişkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış
Gerileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
Mukayese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
Bedavadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız
Tanrıça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlahe, Umay
Aciz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Beceriksizlik
Talaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Kasırga
Eğik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmiş, Eğri, Meyilli, Mail, Şev
Laçın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Laçın
Bozma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhlal, İptal, Tahrip
Üzüntülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
Apayrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek Çok Ayrı, Büsbütün Ayrı, Bambaşka
Sanılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
Sandalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
Mürai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
Ecel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamın Sonu, Ölüm Zamanı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.