Mukayese kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Şart kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt, Koşul
Hemayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
Çevrimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
Fücceten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
Pazubent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolçak
Lütfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
Tanin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tınlama, Yankı, Çınlama
Haberli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıklı, Agâh, Haberdar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Masraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Harç, Sarfiyat, Harcama, Araç Gereç
Meyyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğilgen, Eğilim, Eğilmiş, Meyilli
Eğitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye Vermek, Yetiştirmek, Terbiye Etmek
Evlatlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besleme
Şanından Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşmak
Kanıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
İnanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat
Basma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gübre, Matbu, Tezek
Koruma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
Düğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
Kıssa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Fıkra, Hikaye, Veciz
Planlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Ölçülü
Eşlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
Rey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir, Görüş, Karar, Oy, Ses
Biçimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
Vektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöney
Öncecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnisiyatif
Mağaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satım Evi, Dükkân, Salon
Farfara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
Hoşlanmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek
Check-Out kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış İşlemi
Miktar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doz, Nicelik, Ölçü, Rakam, Oran
Güzaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız, Beyhude
Ikınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.