Poşet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Torba
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bağdarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Program
Hastalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku
Olağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii
Bozgunculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ordu Bozanlık, Fesatçılık, Fitnecilik
Fon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak
Edilgen Fiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edilgen
Açık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
Asık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Somurtkan Yüz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mantinota kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metres
Sicim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kınnap, Keten
Düzensiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Dağınık, Karışık, Perişan, Savruk
Lâkayt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldırışsız, İlgisiz, Aldırmaz, Umursamaz, Kayıtsız
Külfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf
Uruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
Sütre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
Silah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pusat, Yarak, Etken Araç, Savut
Damarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Huysuz
Üçkağıtçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Hileci, Düzenci
Işıldak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Projektör
Işıldayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
Fayrap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak
Broşür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitapçık, Risale
Değersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
Ahzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak
Meşbu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolmuş, Dolu
Naçar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
Asi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Kaldıran, İsyancı, Azıyan, Dik Başlı, İsyankar, Hayırsız
Aznavur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, Asık Yüzlü, Korku Verici, Sert
İmalat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretim (ler)
Durgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
Yâd Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
Sitadiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.